Mark Juergensmeyer Sözleri ve Alıntıları
Mark Juergensmeyer sözleri ve alıntılarını, Mark Juergensmeyer kitap alıntılarını, Mark Juergensmeyer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Mevdudi, Kutub ve Farac’ın fikirleri, Mısır’da
Mevdudi, Kutub ve Farac’ın fikirleri, Mısır’da iki önemli ağ yoluyla geniş ölçüde yayılmıştır: Üniversiteler ve Müslüman din adamları. Bu iki ağ, İslami eğitim sisteminde, özellikle de okullarda ve kolejlerde, din adamlarının doğrudan denetimi yoluyla birleşmiştir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Hindistan ve Hindu kelimeleri bile etimolojik olarak birbiriyle bağlantılıdır
Hindistan’ın, Hindu milliyetçilerinin etkisine duyarlı olmasının sebeplerinden biri, Hinduizm’in bir çok şey anlamına gelebileceğindendir. Hinduizm, Hindistan’ın geleneksel kültürünün adıdır ve spesifik bir dini topluluğun unvanıdır Geleneksel Hindistan’da, din ve bir bölgenin kültürü arasında belirgin bir ayırım yoktu; Hindistan ve Hindu kelimeleri bile etimolojik olarak birbiriyle bağlantılıdır, ikisi de, İndus Irmağı boyunca uzanan topraklara ve burada yaşayan halka atıfta bulunmak için yabancılar tarafından uydurulmuştur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Seylan kelimesinin anlamı
(Seylan kelimesinin bir varyasyonu olan Sinhalese kavramı, Sri Lanka’nın eski zamanlardaki aslan anlamına gelen ismi Sinhale’den gelmektedir.)
Sayfa 161Kitabı okudu
Şii İslam, siyasi bir mücadele ile başlamış
Şii İslam, siyasi bir mücadele ile başlamış ve zamanla kendi ayrı teolojik vurgularını geliştirmiştir.
Sayfa 87Kitabı okudu
Marks onu, “zulme uğrayanların iç çekmesi”
Dinin pratiğe dökülmesine gelince, Marks onu, en iyisinden sancının ifadesi, “zulme uğrayanların iç çekmesi” olarak değerlendiriyor. En kötüsünden ise, o bir “afyondur” - sömürmenin acısını dindirmek için sömürücülerin kullandığı bir uyuşturucu.
Sayfa 182Kitabı okudu
Şah İran’da, Kemal Atatürk’ün Türkiye’sini kurmayı ve ülkesini Atatürk’ün Türkiye’yi götürdüğünü düşündüğü o anki modernliğe taşımayı hayal etti.
Sayfa 68Kitabı okudu
Ukrayna milliyetçiliğinin Rusya tarafından baskıya alındığı yıllar boyunca,
Ukrayna milliyetçiliğinin Rusya tarafından baskıya alındığı yıllar boyunca, ülkenin batı kesimindeki Ukraynalılar sadece Seküler devlete değil aynı zamanda Rus sömürgeciliğinin bir ajanı olarak gördükleri Rus Ortodoks Kilisesine karşı direnmişlerdi.
Sayfa 217Kitabı okudu
Franz Fanon’un yıllar önce Cezayir bağımsızlık savaşı bağlamında
Franz Fanon’un yıllar önce Cezayir bağımsızlık savaşı bağlamında ileri sürdüğü gibi, küçük bir şiddet gösterişi bile, kendi güçlerinin farkına varmada kitleleri sarsarak çok büyük bir sembolik güce sahip olabilir.
Sayfa 268Kitabı okudu
Hem din hem de seküler milliyetçilik, düzen ideolojileri oldukları için,
Hem din hem de seküler milliyetçilik, düzen ideolojileri oldukları için, birbirlerinin potansiyel rakibidirler. Hiçbiri, toplumda düzenliliğin garantörü olduğunu iddia edemez; hiçbiri sosyal düzen için nihai otorite olduğunu iddia edemez, Bu tür iddialar, beraberinde olağanüstü derecede bir gücü taşır. Çünkü, bu iddiaların içinde öldürme hakkı da dahil, hayati meselelerde ahlaki yaptırım uygulama hakkı vardır. Seküler milliyetçilik veya dinden hangisi bu rolü kendiliğinden üstlenirse, diğerinin rolünü sosyal alanda bir figüran rolüne indirger.
Sayfa 58Kitabı okudu
şahı, Hüseyin’i katleden Yezid’e benzettiler.
İran’da, 1960’lardan bu yana, bu olay özel bir dönemece girdi. Ayetullah Humeyni ve meslektaşları, ana temayı bireysel yastan zulme karşı kolektif saldırıya geçme olarak değiştirdiler. Özellikle, şahın İslam’â yaptığı
baskıyı akıllarından çıkarmadılar ve şahı, Hüseyin’i katleden Yezid’e benzettiler.
Sayfa 88Kitabı okudu
Seküler milliyetçiler
Seküler milliyetçilerin kendi ideolojilerine din karşıtı veya dinler üstü bir güç vermek için yaptıkları girişimler, belki de farkında olmayarak, Batılı akıl hocaları tarafından teşvik edilmişti.
Sayfa 30Kitabı okudu
kral siyasi iktidarı ele almadan önce, rahip mertebesine çıkmalıdır
Örneğin, Tayland’ta, kral siyasi iktidarı ele almadan önce, mutlaka bir rahip mertebesine çıkmalıdır - Stanley Tambiah’ın belirttiği gibi, o “dünyayı fetheden” olmadan önce, “dünyayı terkeden” olmalıdır. Burma liderleri, Marksist « ve Budist fikirlerin ilginç bir karışımından meydana gelen bir Budist sosyalizmi kurmuşlardı ve Burma’daki - Mynmar olarak yeniden adlandırılmıştı (1989 yılında Çev.) - bu düzene karşı yapılan devrim bile, dini bir karaktere sahipti: Sokaktaki gösterilerin çoğu, Budist rahiplerce yönlendirilmişti.
Sayfa 60Kitabı okudu
Kuruşçev, dine karşı yeni bir kampanya başlattı.
Stalin’in 1953’te ölümünün ardından iktidara gelen N. S. Kuruşçev, dine karşı yeni bir kampanya başlattı. Bu kampanyanın en katı dönemi 1958 ile 1964 yılları arasındaydı. Bu dönemde, 1940’larda açılan Rus Ortodoks Kiliselerinin üçte ikisi tekrar kapatıldı. Müslüman ve Budist kurumlar da bundan etkilendi. 1961’de, devlet tarafından kontrol edilen bir papazlar konseyi din adamlarının gücünü ortadan kaldırdı ve dini cemaatlerde sadece resmi unvanı olmayanların liderliğine izin verildi
Sayfa 185Kitabı okudu
Zulme Karşı Mücadele
Zulme Karşı Mücadele: Şiilik Peygamberin ölümünden hemen sonra; iktidar mücadelesi çekişmesinden doğmuştur. Tartışma, dini ve dünyevi otoritenin, Peygamberi takip eden halifelere ait olduğu fikrinde olanlarla, onun. Peygamber’in aile üyelerinde mukim olduğuna inananlar arasındaydı -özellikle de, Peygamber’in hem yeğeni hem de damadı olan Ali’nin torunlarında. Bu çekişmedeki kritik an, Kerbela’da (şimdi Irak topraklarında) Şii topluluğa liderlik eden Ali’nin oğlu Hüseyin’in katledilmesiyle 680 yılında geldi.
Sayfa 87Kitabı okudu
din “Batı toplumlarında tamamen tehlikesiz bir güç
Atlantic Monthly'nin editörü Conor Cruise O’Brien 1988’deki Pencap krizi ile ilgili bir makalesinin girişinde, dinin Üçüncü Dünya’yı ateşlemedeki tarzını
"yirminci yüzyıl sonunun acı gerçeği ve ironik gelişmeleri' olarak tanımlamaktadır. O iddia ediyor ki, din “Batı toplumlarında tamamen tehlikesiz bir güç” iken, batılı olmayan dünyada “siyasi cinayeti tutuşturmak için milliyetçilikle yakıtı birleştirmektedir
Sayfa 15Kitabı okudu