Marshall Sahlins

Batı'nın İnsan Doğası Yanılsaması yazarı
Yazar
9.3/10
21 Kişi
103
Okunma
18
Beğeni
2.548
Görüntülenme

Marshall Sahlins Sözleri ve Alıntıları

Marshall Sahlins sözleri ve alıntılarını, Marshall Sahlins kitap alıntılarını, Marshall Sahlins en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar ruhların ta kendileridir.
Sayfa 67 - İnsan/Ruh.
Hamilton, Federalist'in 34. sayısında, "İnsanlık tarihine bakıp bir kanaate varmak gerekirse" diye yazıyordu, "insanın yüreğindeki ateşli ve yıkıcı savaş tutkuları, ılımlı ve iyiliksever barış duygularından çok daha güçlü biçimde hüküm sürer."
Reklam
Ne var ki bütün bu sevgi ve karşılıklı yardım etiğine rağmen, "aynı insanlar"dan ya da "kendi insanları"ndan müteşekkil bir akraba grubu, kendi kendine üreyemez. Çünkü ensest tabusu, bu grubu gerekli üreme kapasitesinden mahrum bırakır ve grubun, bu ihtiyacı karşılayan dışarıdaki başka insanlara bağımlı olmasını buyurur. Bu grubun üyelerini başkalarının hanesine aktaran evlilik mübadeleleri, yaşam güçlerinin dolaşıma girmesini sağlar. Böylelikle başkalarıyla, farklılığa dayalı yaşamsal akrabalık bağları kurulur ve tamamlayıcı varlıklar olarak çocukları yaratan ittifaklar oluşturulur.
Aziz Thomas, "mülkiyet bölünmesine yol açan doğal hukuk değil, insanın oluşturduğu düzendir" demişti. Büyük ölçüde insan yapımı olan ve masumiyet durumuyla kıyaslandığında ahlaken daha düşük değerde olan krallık da böylelikle eşitlikçi bir eleştiriye açık hale geliyordu. Tanrı başlangıçta insanları özgür ve eşit yaratırken niyeti böyle cezalandırıcı bir kurum tesis etmek değildi. Bu tahayyül, Ortaçağ'a özgün hiyerarşi rejiminin içinde ta en başından beri ortaya çıkmayı bekleyen özgür, eşitlikçi bir cumhuriyet olduğunu ortaya koyuyor.
Nietzsche geldi aklıma.
Nitekim Morris, MÖ 8. yüzyılda ortaya çıkan ve Atina demokrasisinin kurulmasıyla zafere ulaşana dek aristokrasinin iktidarına dayalı bir sistemle dönem dönem mücadele eden belirli bir "orta sınıf ideolojisi"nden bahseder. Morris'e göre, antik dönemin toplumsal tarihi "en iyi, bu karşıt kültürler arasında bir çatışma olarak anlaşılabilir". "Orta sınıftan olanlar" öz-örgütlenmeye dayalı, eşitlikçi, eşitlikçi ve katılımcı bir rejimden yanaydılar. Kahramanlık değerlerine dayanan aristokrasiye nefretle karşı çıkan "orta sınıf üyeleri", vasat bir hayat sürmeyi savunan bir felsefenin temsilcileriydi. Bedensel arzularını denetim altında altında tutuyor, hırs ve kibirden kaçınıyor ve yurttaşlarıyla aralarındaki dayanışmayı bu yolla koruyorlardı. Morris'in de belirttiği gibi, "orta sınıftan olanlar", geçmişten ve Şark'tan yüz çevirmiş, ölçülü, eşit erkek yurttaşlara dayanan "hayali bir cemaat" oluşturuyorlardı. Oysa eski Miken soyluluğunu kendilerine model alan aristokratlar kimlikleri ve otoritelerinin temelini, yurttaşlarının yaşadığı toplumun ötesinde, başka bir yerde arıyorlardı. Statülerinin kökeni tanrılardan, kahraman atalarından ve -kendi tanrısallıklarının maddi işaretlerini ithal ettikleri- Şark'tan geliyordu.
Kültür, homo sapiens'ten daha eskidir, çok çok daha eskidir. Kültür, insan türünün biyolojik gelişiminin temel bir koşuluydu. İnsan soyunda kültüre ilişkin kanıtlar bundan yaklaşık üç milyon yıl öncesine kadar uzanır; halbuki bugünkü insan formu olsa olsa birkaç yüz bin yıl yaşındadır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
235 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.