Biraz yazdıktan sonra durup yazdığını temize çekmenin çok iyi bir fikir olduğunu söylemişti bana. Çünkü temize çekerken aynı zamanda yazdıklarınız hakkında düşünüyorsunuz ve bu size başka fikirler veriyor.
Mutluluk dönemlerine hayal gücünü harekete geçirmek, kendi deneyiminin dışında karakterler ve durumlar uydurmak kolaydır - ama bu karakterler büyük edebiyatın ihtiyaç duyduğu şefkatle yüklü olmayabilir, dolayısıyla kurmaca dünya "gizemler ve gölgelerden" yoksun kalır. Aksine mutsuzluktan yazılan eserler ise yazarın karakterlere yoğun sempatisinin ağırlığını taşıyabilir, bunlar genellikle onun durumuna çok yakındır ve kendi kederiyle başa çıkma çabasını görünür kılar.
"Yazmak," diyordu 2011'de, "sizi düşünmeye zorlar. Elinizdeki şeyi enine boyuna ele almak zorunda bırakır. Hiçbir şey kolayca birden aklınıza gelmez. Ne düşündüğünüzü bilmeniz için onu enine boyuna ele almanız ve yazmanız gerekir."
"Sürekli evimi taşırım - adeta manik bir şey bu. Gündelik yaşamın maddi sorunları son derece can sıkıcıdır benim için. Biri bana akşam ne yiyeceğimizi sorsa sinirlerim bozulur ve ruhum kararır."
"Hayat sabırla emek harcamaktan başka bir şey değil: daima koca bir kayayı yokuş yukarı itmeye benziyor; çünkü insan kayayı yerleştirdiğini düşünerek dinlenecek bir yer aramaya başlayamadan kaya yeniden aşağı iniyor ve bütün işin baştan bir daha yapılması gerekiyor!"
"Telefon konuşması yapmayın, partiye filan gitmeyin, o zaman sizin kaybettiğiniz sözcüklerin bulunması gereken yere başka insanların sözcükleri dolacaktır."
"Yaratıcılık krizi yaşıyorsan yeterince okumuyorsundur. Ayrıca yeterince düşünmüyorsundur. Çünkü yaratıcılık krizi diye bir şey yoktur. Onun yerine insanın söyleyecek bir şeyi olmaması durumu vardır."
..son yıllarında hayatına "hakim tutkularının" listesini yaptığında "Adalet ve Düzen"den hemen sonra köpekler gelmişti. Ancak ondan sonra kitaplar, çiçekler, mimari, yolculuk ve "iyi bir espri" diye sıralamayı sürdürmüştü.
"Kimse yaralanabilir olmadan resim yapamaz -yazamaz- hissedemez," demişti bir keresinde. Ayrıca eklemişti: "İnsanın yaralanabilir olması için çok güçlü olması gerekir."