Tekrar orada olmak istiyorum. Tekrar tekrar. Kucaklanmak istiyorum, kucaklamak istiyordum. Plastik kargaydı bu. Seviştik. Kanat hikâyesi. Benim vücudum kuş gibi değil.
Onu o kadar özlüyorum ki özlemim koca bir altın prens, bir konser salonu, bin ağaç, bir göl, dokuz bin otobüs, bir milyon araba, yirmi milyon kuş ve daha fazlası. Bütün şehir benim ona özlemim.
Öf, dedi Karga, buzdolabı mıknatısı gibi konuşuyorsun.
İlişkimizin başlarında; aşkımız, tıpkı kabarıp piştikçe kabın kenarlarına varan pasta hamuru gibi hayatımızın şeklini alırken, o ve ben birlikte bu kadar mutlu olduğumuza göre bir şeylerin mutlaka ters gideceğinden korktuğumuzu hatırlıyorum.