Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmed Emre

Mehmed EmreBüyük İslam Kadınları ve Hanım Sahabeler yazarı
Yazar
Çevirmen
8.9/10
44 Kişi
192
Okunma
18
Beğeni
6bin
Görüntülenme

Mehmed Emre Gönderileri

Mehmed Emre kitaplarını, Mehmed Emre sözleri ve alıntılarını, Mehmed Emre yazarlarını, Mehmed Emre yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1471- Soru: Akşam ve yatsı namazlarının farzlarının birinci ve ikinci rekâtlerinde açıktan okuyup, daha sonraki rekâtlerde ise gizli okumanin hikmeti nedir? Cevap: Gündüz namazlarında ilâhí tecelliyât ağır, gece namazlarında ise daha hafif bulunmaktadır. Bu sebeple, gündüz namazlarında gizli okumak emrolunmuş bulunmaktadr. Zira açıktan okumakta da ağırlık vardır. İki ağırlığın bir arada bulunmaması için böyle emredilmişir. Gece namazlarındaki tecelliyat hafif bulunduğundan açıktan okumak vâcib olmuştur.
Sayfa 404Kitabı okudu
Ateş üç şeyi bünyesinde toplamıştır: Nâr, duman ve alev. Nârın ışığı, dumanın karartısı, alevin de zarar verici bir hâli vardır. Ateşten yaratılan cin, mâhiyetindeki husûsiyetlere göre, iman ve salâha; küfür ve dalâlete müsait bulunmaktadır. Bu itibarla cin tâifesinden mü'min olan da vardır, kâfir olan da bulunmaktadır. Onların sâlihleri de, kötüleri de mevcuttur.
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
Mizana vur konuştuğun ihvânı ibtida, Rehber zannettiğin rehzen olmasın.
“Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir ihsânda bulunamaz.” (Feyzü'l-Kadir c. 5, s. 503)
Zamanımızın, çocuklarından şikâyet eden ana ve babaları, evlâdının ruh yapısını imar edip îman, ihlâs ve ahlâk sahibi olmalarına çalışmadıkları müddetçe, dert ve şikâyetleri son bulmayacaktır. Bunu anlamak için mütefekkir olmak şart değildir. Evinin yolunu bilecek kadar aklı olan, hakikati anlayabilir. İman ve İslâm esasına göre terbiye edilmeyen
Hz. Ali (R.A.) efendimiz buyururlar ki: "Güler yüzlü olmak, kalbleri birbirine bağlayan bir bağdır.”
Reklam
Mevlânâ ve Mevleviliğe dair hiçbir şey bilmeyen kişi yorumu.
Celâlüddin-i Rumî Hazretleri'nin ney üfletmesine gelince çalgı âletine değer verdiği için değildir. Kendisinde irade dışı olarak sudur eden ve sünnete aykırı olması sebebiyle mânevî terakkisîne engel olan bir hâli önlemek için ney üflemiştir. Ona cezbe hâli galebe ettiği zaman, irade dışı olarak dönmeye başlardı. Bu halin şiddetli olduğu zamanlarda, dönerken ayakları yerden kesilirdi. Bu hâl, iradesi dışında cereyan etmiş olsa da, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in sünnetine aykırı bulunduğu için, kendisinin mânevî seyrine ve terakkisine mâni olmaktaydı. İşte bu hâli önlemek için, etrafındaki müridlerine ve yakınlarına "Benim döndüğümü gördüğünüzde, ayaklarım yerden kesilecek olursa hemen bu düdüğü öttürün. Tâ ki kulağıma haram olan bir çalgı sesi gitsin de bu hâlime mâni olsun" diyerek o düdüğü öttürmelerini tenbih ettirmiştir. Çalgı, Mevleviliğin ayrılmaz bir lâzımı değil, ağrıları dindirmek için bazı zehirli maddelerden faydalanarak ilâç yapmak gibi bir tedbirdir.
Sayfa 211Kitabı okudu
457 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.