Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Ali Ünal

Mehmet Ali ÜnalOsmanlı Müesseseleri Tarihi yazarı
Yazar
8.8/10
24 Kişi
95
Okunma
4
Beğeni
808
Görüntülenme

Mehmet Ali Ünal Gönderileri

Mehmet Ali Ünal kitaplarını, Mehmet Ali Ünal sözleri ve alıntılarını, Mehmet Ali Ünal yazarlarını, Mehmet Ali Ünal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1625 yılında diğer bir Osmanlı aydını Ömer Talib de yaklaşan ve Batı tehlikesini önceden gördüğünü; "Şimdi Avrupalılar bütün dünyayı tanımayı öğrendiler. Gemilerini her yere gönderiyorlar önemli limanları ele geçiriyorlar. Eskiden Hindistan, Indus ve Çin malları Süveyş'e gelir ve Müslümanlar tarafından bütün dünyaya dağıtılırdı. Fakat şimdi bu mallar Portekiz, Felemenk ve İngiliz gemileriyle Frengistan'a taşınıyor ve oradan bütün dünyaya dağılıyor. Kendilerinin ihtiyaç duymadıkları şeyleri İstanbul'a ve diğer İslâm ülkelerine getiriyorlar ve fiyatının beş katına satıp, çok para kazanıyorlar. Bu nedenle İslâm ülkelerinde altın ve gümüş azalmaktadır. Osmanlı devleti Yemen kıyıları ve oradan geçen ticareti ele geçirmelidir Aksi halde çok geçmeden, Avrupalılar İslâm ülkelerine hükmedebilecektir", sözleriyle açık bir şekilde ifade etmektedir.
Sayfa 136
XIX. yüzyılda Sultan II. Mahmud'la başlayan modernleşme döneminde medreseler kaldırılmadı fakat islahi yönünde bir şey de yapılmadı. Bunun yerine Batı tarzanda mektepler açılması yoluna gidildi.
Sayfa 132
Reklam
Medreselerin Gerilemesi ve Bozulması
Akli İlimlerin Terk Edilmesi = Matematik, kelam ve felsefenin terki. Mülazemet Usulünün Bozulması = Kısacası torpil. Medreseye bitiren talebenin bekleme süresi içerisinde doğrudan biryerlere (yüksek medreselere) atanması. Merkezcilik = İlim Tahsilinin belli başlı merkezlerde toplanması. Bu merkezlere uzak olanların da merkezdekiler tarafından kabul edilmeyip veya merkeze hiç ulaşamayarak heba olmaları... Nüfus Artışı = Nüfus artışı ile iktisadî sıkıntı meydana çıkmış, bunun üstesinden de bedava yemek ve barınma ihtiyacını karşılayan medreseler, hadlerinden fazla dolmuş vee mezunlar iş bulamaz olmuştur.
Sayfa 130-132 arası özeti
Medresenin bozulması hep medreselilere yüklenir. Aslında ilk defa bozmaya çalışan idareciler, saray ve padişahtır. Buna örnek olarak II. Bayezid kendi kullarından birini usulsüz olarak sahn-ı seman'a müderris yapmak istemiş, kazasker bu şahsın burada müderrislik yapacak ilminin olmadığını söyleyerek karşı çıkmış fakat yine de Padişahın emri ile adı geçen şahıs bir alt derecedeki medresede liyakatsiz olmasına rağmen müderrisliğe başlatılmıştır.
Sayfa 130
İlk Osmanlı müderrisi ise Selçuklu kültür havzasında yetişmiş devrin ünlü mutasavvıf ve mütefekkiri Şerefü'd-Din Davud-i Kayseri'dir.
Sayfa 126
Umumî Medreseler
Bunlar, İslâmî ilimlerle (ulûm-i İslâmiye), İslam dünyasına dışardan giren ilimlerin (ulûm-i dâhile) muayyen nisbetlerde okutulduğu medreselerdir. Genel olarak, kadı, müderris ve müfti yetiştirmek maksadıyla tesis edilmişlerdir. Bu medreselerde müderrislerin aldıkları yevmiye ve okutulan kitaplara göre bir tasnif söz konusudur. Bunlar, haşiye-i tecrid (yirmili) medreseler, haşiye-i miftah (otuzlu) medreseler, haşiye-i telvih (kirklı) medreseler, ellili medreseler, sahn-ı seman, altmışlı ve Süleymaniye medreselerdir 190
Sayfa 123
Reklam
Harem'le ilgili olarak Amerikalı bir araştırıcı tarafından yazılan Harem-i Hümayun adlı eserde Osmanlı haremi'nin cinselliğin sergilendiği yer olmaktan ziyade bir manastıra benzediğini belirtmekte ve "Harem ve Sultanın cinsel yaşamına ilişkin tasvirler Osmanlılar hakkındaki kitapların satışına açıkça yardımcı olduğundan" dolayı harem konusunun ele alındığı kaydedilmektedir.
İşin tuhaf tarafı Batılılar'ın bakış açısı bize de yansımış, belli bir dönem Osmanlı dönemine olumsuz yaklaşımın da tesiriyle harem, Osmanlı'nın günah galerilerinden biri olarak ele alınmıştır. Kısacası insanlar kafalarındaki cinselliği ve bugünün değerlerini tarihe taşımışlar, hareme o gözle bakmaya çalışmışlardır.
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.