Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mehmet Yaşar Soyalan

Mehmet Yaşar SoyalanSuriye yazarı
Yazar
8.0/10
2 Kişi
19
Okunma
1
Beğeni
784
Görüntülenme

Mehmet Yaşar Soyalan Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Yaşar Soyalan sözleri ve alıntılarını, Mehmet Yaşar Soyalan kitap alıntılarını, Mehmet Yaşar Soyalan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Meal okurken üzerinde duracağımız önemli bir konu da onu maymun iştahlılıkla yarım yamalak değil, düşüne düşüne en önemlisi de sonuna kadar okumaktır. Bir kere okumakla yetinmemeli, bu okumayı birkaç kez tekrarlamalıdır. Okuduğu ayetler ile davranışları arasında ilintiler kurmalı, inandıklarını, düşündüklerini, yaşadıklarını sorgulamalıdır."
Sayfa 117Kitabı okudu
 "Meal okumanın gerekliliği ile mealden dini öğrenme sorunu farklı şeylerdir. Birincisi yani Kur'an mealini okumak, su gibi, hava gibi doğal bir ihtiyaçtır. Mealden belki tüm boyutlarıyla din öğrenilmez ama mealden öğreneceğimiz, hem bilgi anlamında, hem de duygu, ders ve ibret alma anlamında, dolayısıyla kendimizi ölçüp biçme anlamında çok şey vardır.
Reklam
    "Kur'an nazil olmasından bu yana hemen hemen her şey değişti; bir Kur'an değişmedi. İnsanların kafalarındaki tanrı anlayışı, din anlayışı, resul anlayışı ve Kur'an anlayışı değişti ama Kur'an Allah'ın kitabı olarak hep aynı kaldı. O kendi kapağı arasında hep değişmeden bekledi. Belki çok zaman metruk (terk edilmiş olarak) bırakıldı. Ama o, her zaman kendisini açıp okuyacak ve nurlanacak Allah'ın kullarını bekledi."
   "Meal veya tefsiri, bakış açımızı yeniden gözden geçirmek, Kur'an'a göre düzenlemek için mi okuyoruz; yoksa, halihazırdaki düşüncelerimizi tasdik ettirmek için mi? Bunun sağlıklı ve samimi bir sağlamasını ve öz eleştirisini yapmak durumundayız." 
Sayfa 137Kitabı okudu
  "Kur'an ölüleri değil dirileri uyarmak için gelmiştir. Kur'an insanlara sevap dağıtmak için değil, kalbi, kafayı ve hayatı yeniden düzenlemek için gelmiştir." 
"Meal okumanın bir nevi Allah ile bir konuşma olduğunu bilen bir insan, okuduğu şeylerin anlamını ve amacını daha iyi kavrar. En azından onu daha iyi kavramak için daha fazla gayret gösterir, Anladığını uygulamaya geçirerek, Allah'tan kuluna doğru, tek taraflı olan konuşmayı böylece (dinlediklerini uygulamasıyla) kulundan Allah'a doğru çevirerek çift taraflı bir konuşmaya dönüştürmüş olur. Böylece vahiy sadece bir söz olmaktan çıkıp yaşam biçimine, bir örnekliğe,  (usvetül hasene'ye) dönüşmüş olur." 
Reklam
Yaftalamanın modası geçse keşke
"Çok değil bundan daha 15-20 yıl önce 'meal okunmalıdır, Kur'an anlaşılmalıdır, inandıklarımızı Kur'an'a vurmalıyız, Kur'an'ı ölçü almalıyız' demek cesaret isterdi. Yaftalar hazırdı. Hemen Vehhabi olurdunuz, mezhepsiz, hatta sapık olurdunuz. Tefsir okuyanlara da iyi gözle bakılmazdı. Hatta bugün herkesin baştacı ettiği Fi Zilali'l Kur'an, Tefhimu'l Kur'an gibi tefsirler ambargolu kitaplar arasındaydı... Bugün o köprülerin altından çok sular aktı. Artık belli veya özel kesimlerin dışında herkes; 'Kur'an anlaşılmalı, okunmalı' diyor. Kur'an ile ilgili kitaplar en fazla ilgiyi görüyor."
Sayfa 163Kitabı okudu
Rasul de Ya Rabbi, kavmim bu Kur'an'ı terk edilmiş (mehcuren) bıraktılar demiştir.' (25/30) "İnsanlar onun ne için geldiğini hatırlamadılar bile. O, kendisini açıp okuyacak; ama anlayarak okuyacak, uygulamak için, yaşamak için okuyacak insanları bekledi. Zaman zaman onu gerek ezbere, gerekse yüzünden okuyan insanların sayısı azımsanmayacak kadar çoğaldı. Bu ezbere ve yüzünden okumaların Kur'an'ın değişmeden bize kadar gelmesinde küçümsenmeyecek bir katkısı olduğunu elbette inkar etmiyoruz; ama onu kavrayarak, özümseyerek, içselleştirerek okuyan insanların sayısı her zaman az ola geldi." 
"Kısacası Kur'an bir hayat kitabıdır. Bize hayatı nasıl algılayacağımızı ve nasıl yaşayacağımızı anlatır. O, insanın ve toplumun öncelikle değer yargılarını, eşyaya bakışını, onlardan ne anladığını, dünya ve öte dünya anlayışlarını sorgular. Sonra tenkit ettiği bu görüş ve yapılar karşısında kendi anlayışını vaaz eder."
Sayfa 235Kitabı okudu
 "Meal okumak, Kur'an'ı anlamanın ilk aşaması ve en kolay yoludur. Arapça bilmeyenler için ise yegane ve vazgeçilmez bir yoldur. Kur'an'ı anlamaya çalışmak, onu anlatmak, okumak ve okutmak ilimlerin en önemlisi/faziletlisi olarak kabul edilir. Üstelik Kur'an'ın isimlerinden biri de 'ilim'dir. Bu 'ilim'den en dar anlamıyla da olsa pay almanın bir yolu da Kur'an mealini okumaktır."
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
"Bu vahye inananlar, kendilerine gönderilerini anladıkları için inanmışlardı. Yani duymuşlar ve iman etmişlerdi. Çünkü anlatılan şeyler onları sarmış, içlerindeki fırtınalara tercüman olmuştu. Onda huzur bulmuşlardı. Özlemlerine kaygılarına cevap vermişti. Yüce vahye inanmayanlar da onu, anladıkları için inkar etmişlerdi. Yani duymuşlar ve inkar etmişlerdi; çünkü özlemleriyle çıkarlarıyla yaşantılarıyla çelişmişti. Anlayışlarına, geleneklerine ters düştüğüne inanmışlardı. Onu kurulu düzenlerini sarsacak bir tehlike olarak algılamışlardı." 
"Örneğin Kur'an'ın ortaya koyduğu inanç yapısı, sadece beyinde veya kalpte olup biten bir şey değildir. O (iman) kalpte kökleşip, yerleşmenin yanı sıra bireysel ve toplumsal hayata da yansımak durumundadır. Aynı şekilde ibadet dediğimiz rükünler de sadece bireyin yüreğinde oluşan duygular ve sadece Tanrısı ile kendi arasındaki bir rabıta değildir. Hemen hemen bütün ibadetlerin toplumsal bir yanı, topluma yansıyan bir yanı vardır."
Sayfa 235Kitabı okudu
  "Kur'an'ı anlama çabasında olan kişi, aynı zamanda onu anlatmak, yani anladığını başkasına ulaştırma çabası içerisinde de olacağı için insan, toplumu muhatap almak durumunda kalıyor. Öyle olunca da toplumun kabulleriyle karşı karşıya kalıyor. Bu kabulleri görmemezlikten duymamazlıktan gelemiyor. Bu kabulleri bir şekilde yorumlamak veya yanlış ise düzeltmek durumunda kalıyor." 
Sayfa 229Kitabı okudu
"Eğer Kur'an fakirlere verin dediği halde okuyucu vermemek için gönlünde mazeretler üretiyorsa, yalan söylemeyin, insanları aldatmayın, kazıklamayın, zulmetmeyin, zulme ortak olmayın diyor da o bunları hafife alır davranışlar sergiliyorsa, Kur'an'ın kendisine açılmasını, kendisini sarmasını, kendisi de okuduklarından zevk almayı beklememelidir."
Sayfa 122Kitabı okudu
 "...meal okuyan insan okuduğu metinle arkadaş, dost olmasını bilmelidir. Bilmelidir ki bu dost, kendisini sürekli doğru yola (sıratı müstakime) çağırmaktadır. Yanlışlardan dönmesini istemektedir. En önemlisi de asıl hayat olan ahirette mutlu olmasını istemektedir. Bunun için de okuduğu, anladığı şeyleri, davranış haline dönüştürmesi gerekmektedir."
Sayfa 121Kitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.