13 ayrı kadının hikayesi ya da çığlığını okumuş oldum. Ama içimi paramparça yapan depreme dayalı olan çığlıktı orda ağladım. Orada şunu diyordu 17 Agustos 1999 öncesi ve sonrası... Artık bizim içinde 6 şubat öncesi ve sonrası olacak... Severek okudum sadece Suriyeli kadının öyküsü beni bir tık rahatsız etti... çünkü ben hataydayim ve burdakiler cidden feciler depremde bile yardımlar ilk onlara yapıldı. O nedenle suriyelilere karşı olumlama yapamıyorum kimse kusura bakmasın.
Bir yere değil birine ait olun. Kara parçasına olmasın aidiyetin,kalp olsun sizi bağlayan.Mekanlara,muhitlere,sokaklara fazla anlam yüklemeyin. Yücelttiğiniz tek anlam kalbinizi çift artırabilen kişi olsun.
Geçirdiğimiz bir kaç saat her şeye değer. Zaten aslında o birkaç saat oldu geçirmelik. Onunla tekrar birkaç saat geçirebilecek olma ihtimali, ömürlük yüz gülümsemesi..
Ben hayatta duruşlara inanıyorum. Biraz farklı yaklaşıyorum ağzımızdan çıkan kelimelere
Hayatımda hiç bir zaman ağızdan çıkan sözlerle ilgilenen biri olmadım.
Hep tavırlara baktım. İnsanların hareketlerini baz aldım daima , sözcüklerini değil.