Melis Seray Özden Sözleri ve Alıntıları
Melis Seray Özden sözleri ve alıntılarını, Melis Seray Özden kitap alıntılarını, Melis Seray Özden en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu'nda hem dikkat eksikliği hem de hiperaktivite bir arada görülürken kimi durumda hiperaktivite (hareketlilik) ön plandayken bazen de dikkat eksikliği ön planda olabilmektedir.
“Bebek, çocuk ve ergenlerle yapılan görüşmelerde anamnez bilgileri, psikoloğun gözlemleri ve bunlara ek olarak çeşitli ölçme, değerlendirme yöntemleri kullanılabilmektedir.”
Çocuğu baskının, korumacılığın ya da aşırı serbestliğin veya tutarsızlığın olmadığı bir ortamda, farklı seçenekleri görmesini ve tanımasını sağlayarak özgür bir şekilde olumlu tutum ve etkili iletişim becerileri ile yetiştirmek, çocuğun olumlu bir kişilik yapısı geliştirmesini sağlayacaktır.
“Kişilerin içinde bulunduğu koşullar da yine edindikleri beceriler üzerinde ve sahip oldukları potansiyeli en yüksek düzeye getirmede etkili olmaktadır. Yeterli uyaranın olması, ihtiyaçların zamanında ve yeterli düzeyde karşılanması bunların başında gelmektedir.”
“Çocukların çizimlerinden onların kişiliklerine, algılarına, değer yargılarına, davranışlarına, tutumlarına, başkalarıyla olan ilişkilerine dair birçok bilgi edinilebilir. Aynı zamanda yine resimlerinden faydalanarak çocukların birbirleriyle ve yetişkinlerle olan kişilerarası ilişkilerine, karşılaştıkları problemlerde kullandıkları sorun çözme biçimlerine dair de pek çok bilgi edinmek mümkündür.”
“Küçük yaşlardan itibaren duyguların bastırılmadan doğru yerde ve doğru şekilde ifade edilebilmesini öğrenmek de duygularımızın üstesinden gelmeyi başarmanın sonucudur.”
“Biz güven ve emniyet duygumuzu genellikle eşimiz gibi bireysel olarak yakın ilişkilerimizden sağlarken; topluma ait olma duygumuzu arkadaşlarımız, komşularımız veya iş arkadaşlarımızla olan ilişkilerimizden sağlarız.”
“Arkadaşlık ilişkileri beraberinde rekabet duygusunu da getirecektir.”
Küçük yaşlardan itibaren duyguların bastırılmadan doğru yerde ve doğru şekilde ifade edilebilmesini öğrenmek de duygularımızın üstesinden gelmeyi başarmanın sonucudur. Kıskançlık da doğal bir duygudur ve ancak ifade edilmesine izin verildiğinde,
çocuğun duygularını anlatmasına izin verildiğinde üstü kapanmadan ve sorun hâline gelmeden çözülebilir. "O senin kardeşin, onu sevmelisin.",
“Kardeş hiç kıskanılır mı?", "O daha küçük, o yüzden onunla daha çok ilgileniyoruz." gibi cümleler çocuğun iç dünyasının hiçe sayıldığı sanal bir ortam oluşturmaktadır ve olumlu etkisi olmadığı gibi tersine kıskançlığı daha da körükleyebilir.
Sayfa 71 - Nobel Akademik Yayıncılık
Çocuk büyürken, “Ben kimim?” sorusunun yanıtını farkında olmadan içinde yetiştiği ailede bulmakta ve bulduğu yanıt, onun kimliğini oluşturmaktadır.
Ebeveynler beklentilerini çocuklarına göre düzenlemeli, çocuğun ders başarısı düşük olsa da onu başkaları ile karşılaştırmamalı ve yargılamamalıdır. Çocuğun kendine olan güveni önemli bir etkendir.
Arkadaşlık ilişkilerinin önemi..
“Çocukların arkadaşlık ilişkilerinin en önemli faydalarından biri ise onların erken dönemlerden itibaren ebeveynleri ile etkileşimlerinden elde ettikleri kişiye özgü ve sosyal yaşam açısından zarar verici bakış açılarını düzeltecek çok önemli işlevler kazanmalarını sağlamaktır.”
“Boşanma, aslında eşler arasındaki geçimsizlik halinin resmen onaylanmasıdır. Çocukların ruh sağlığı açısından ele alındığında birlikte ama sürekli şiddetli geçimsizlik yaşayan, birbirlerine duygusal, fiziksel ve sözel istismar uygulayan ebeveynlerle yaşamanın yaratacağı olumsuz etkiler kaçınılmazdır. Böyle bir durumda çocuklar açısından da ele alındığında birbirinden ayrı, ama mutlu yaşayan ebeveynler, birlikte ama mutsuz yaşayan ebeveynlerden daha verimli olmaktadır.”
Beslenme, bebeğin yaşamındaki en önemli olaylardandır. Beslenme sırasında bebek herhangi bir şeyi içine alma, sevgi, ilgi ve şefkati de özümseme deneyimini yaşamaktadır.
“Kıskançlık, beraberinde hayalkırıklığı, nefret, mutsuzluk, öfke ve yalnızlık duygularının da ortaya çıktığı yaşı ne olursa olsun bebek, çocuk, ergen, yetişkin ya da yaşlı her insanın yaşayabileceği en temel ve evrensel duygulardan biridir.” (Şenol, 2006)