Merhaba
Duygulardan ve hislerden arındırarak mı yazmalıyım bilemedim. Lafın neresinden başlayayım desem elimde kaldı. İyisi mi en başından başlayayım.
Eyüp Sabri Tuncer. Kimisi için takıntım, kimilerine göre de tutkum, bazıları için ise delilik!
Benim için mi,benim içinse uzakları yakın eden, yitirdiğim anları önüme koyan, hiç bilmediğim anları
"Hayatı seviyorum,"demişti. Böyle bir sadelikle ifade etmek ancak çocuklar ve bilgelere hastır. Bir asra dayadığı merdiven sağlam basamaklarla yükselmiş, basamakları çıkarken uğrunda yaşadığı değerlerin hiçbirini cignemenişti.
Hayat bazen sadece kötü bir tesadüf diyerek kendini geçiştirir. Bugün değilse yarın, burası değilse bir başka yer. Akıl, tüm engelleri aşar. Var olmak ve var etmek için. Ulaştığı yerden, uzaklaştığı mesafeyi kapatır. Belki de akıl dar hazneye, sınırdan öte sürgüne, özlemin sızılı halinin hasrete mecbur edilmesiyle direnç kazanır.
Kolonya Bahar ferahlığıdır, bayram sabahlarıdır, akşam konuklarıdır, hastane odalarıdır, lohusa yataklarıdır, otobüs yolculuklarıdır… Lavantadır, amberdir, tütündür, manolyadır… Ama ille de limon dalıdır.