Çete gibi bir şey sanırım, kim bu "el âlem" bilmiyorum ama gerçekten birçok hayatın orta yerinde olduğunu biliyorum. Benim de hayatımın tam ortasında olmasa da var bir köşesinde.
Doğmuş evlat olmuş, büyümüş çalışması gereken bir öğrenci olmuş, abi olmuş, abla olmuş, eş olmuş, anneolmuş, baba olmuş... Bir sürü sıfata sahip olmuş aslına bakarsanız ama hiç "ben" olmamış.
Bugün "önce ben" de.
O kafeye tek başına git ve kahveni iç.
Ya da sabah erkenden kalk, kendin için yürü.
Ya da sadece kendin için hiç kalkma o koltuktan ve en sevdiğin filmi açıp izle.
O çok merak ettiğin eğitimi al.
Yazılmak istediğin bir kurs varsa yazıl.
yapacağım her işte önce neyden vazgeçtiğime bakıyorum, sonra buna değip değmediğini hesaplıyorum kafamda ve ona göre girişiyorum o işe, eyleme. Bu durumu abartıyorum ve bazen hayatıma aldığım insanlara, arkadaşlarıma ya da görüştüğüm kişilere bile bu kuralı uyguluyorum.
Ama yeniyorsa hakkın susma, annem üzülür, babamın kalbine iner diye yıllarca sessiz kalmış insanlar tanıyorum; kimse aferin ne güzel susup bekledin demiyor.