"Düşünmek kötü değildir, davranışlar kötüdür. Biri farklı düşünüyor diye ona saldırmak kötüdür. Fikirler uçurumu olmasaydı, ne konuşabilirdik şu anda?""
"Tesadüfler her zaman iyiydi. Aniden oluşur ve devinimler doğal hal alırdı. Üstelik merakı da bir nebze uysallaştırırdı."
Tesadüflere inanır mısınız yoksa onları kullanır mısınız?
İsimsiz ve Babil'in tanışmalarıyla birlikte bir hayatın perdelerini aralıyoruz. Ne demişler bir lisan bir insan, eser sonunda daha bir anlamlı hale gelen bir söz oldu benim için.
Yazarın kalemiyle daha önceden tanışıyor olmama rağmen her eserinde farklı bir deneyim yaşattığını, kendini tekrarlamadığını söyleyebilirim.
Felsefeye olan tutumunu her eserinde görebiliyoruz. Bu eserinde de diğer eserlerine nazaran daha fazla hissettim. Gerek fazlaca terimlere yer verilmesi gerekse daha fazla sorgulamalara değinilmesiyle. Lakin içerik bütünlüğünde baktığımda biraz yetersiz gibi hissettiğimi dile getirmeden edemeyeceğim. Parçaların tam birleştiğini hissedemedim.
Girişimiz sorgulayarak başlıyor ve bu sorgulamalardan gelen meraklar da bir tanışmaya vesile oluyor. Bu tanışmanın getirisiyle bir kadının hayatına konuk oluyoruz. Değinilen sorunların ne kadar önemli olduğunu ve karakterimizin kendini kurtaracak o zekice planı oldukça sevdim.
Ters köşe yapılan birçok yer vardı :) Son bölüm oldukça şaşırtıcıydı.
Kaleminiz daim olsun.
".. tutkuyla başlayan olaylar örgüsünün sonradan ne ölçüde değiştiğine tanık olacağız."
Yazarın şimdiye kadar çıkan tüm kitaplarını okuyan biri olarak bu eserini diğer eserlerine nazaran daha çok keyifli okudum. Sebebi kesinlikle bana farklı bir bakış açısı, ters köşeyle karşılaştırmasıydı.
Beni tanıyanlar bilir aşk edebiyatına gelemem, daha doğrusu okuduğum eserlerde ortak bir nokta vardı aşık olan her şeyi yapar, delice bir hareket olsa bile aşık olduğu için normal karşılanır. Tam olarak bunu anlamdıramadığım için de okumak bana keyif vermiyordu.
Eser, aşık olan bir adamı ele alıp denek olarak kullanılıyormuş gibi incelenmiş. Yani aslında kendi kendini inceleyen, aşkın, tutkunun kendinde olan değişimleri, bir başkası (sevdiği kadın) için neler yapabileceğini test ettiği sürece ortak oluyoruz.
İnceleme tarzında yazılmasa kesinlikle sıkılacağım bir eser olurdu. Okumadan sonra aslında aşk denen duygunun biz insanlar tarafından kendi çıkarları doğrultusunda işlenen bir duygu olduğunu düşünüyorum.
Yazarın da dediği gibi;".. oysa kimse bilemez bir başkasının yüreğinde alevlenen gerçeği."
Evet kimse birbirlerinin aynısı değil ama kendi çıkarları için diğerlerini bir kalemde de atabileceklerinin göstergesiydi aşk.
Sadece şunu söylemek istiyorum, tabi bu benim düşüncem. Bu hayattan zevk almamız, keyifli bir yaşam sürmenin yolu kendini geliştirebilmek, tatmin etmek. Aşk'ı yaşayanlar için tabi ki seviniyorum, lakin kendini geliştirmeden bir başkası sana kendi hislerin gibi yaklaşmayınca kendini hırpalamanın gereği yok. Unutmayın ki sizden daha önemli kimse yok.
Kalemi daim olsun..
Keyifli okumalar..
Merhabalar sevgili kitap dostlarım. Bugün bir otobiyografi eseriyle, sevgili Metin Kaya'nın Uzlet'i ile karşınızdayım. (Kaydırmalı)Eser, her şeyden önce hayâta ve yaşananlara karşı bir dik duruşun, bir hayat felsefesinin ete kemiğe bürünmüş (somut) hali diyebilirim. Beni oldukça etkileyen ve derin bir hüzne gark eden eserin son sayfasına