Michael Drumes kitaplarını, Michael Drumes sözleri ve alıntılarını, Michael Drumes yazarlarını, Michael Drumes yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Tam zamanında sahneden çekilmesini kaç kişi becerebilmiştir? Yani yükselişin aydınlık havası ile inişin karanlık havasının tam ortasında, sevildikleri, saygı gördükleri bir sırada! Ölümü güzel yapmak, işte en büyük sanat budur."
Bunu söyledikten sonra yazar, cebinden çıkardığı bir tabancayla hayatına son verir.
"Unutma ki aşk, aslında üstünlük için yapılan bir çarpışmadan başka bir şey değildir. Aşkın istediği bir yenilenle bir de yenendir. Savaşa tutuşanlardan her ikisinin aynı derecede kuvvetli oldukları durumlara pek seyrek rastlanır. Bunlar ya hiçbir türlü savaşa son vermezler ya da karşılıklı birbirlerini yok ederler."
"Aşk, aşıkların günün ışığından korkarak gizledikleri, karanlıkta taşıdıkları bir sırdan başka nedir ki? Sır, sır olmaktan çıktıktan sonra, aşk tıpkı ışığa tutulmuş bir fotoğraf klişesi gibi, sararır gider."
Valse Davet basit bir aşk kitabı gibi başlayan ancak sonrasında ustalıkla kullanışmış bilinç akışı sayesinde yoğun bir melankolinin tesiri altında bırakan, olayları bizzat yaşıyormuş gibi hissettiren bir kitap. Dürüst olmak gerekirse olay örgüsü oldukça basit benim kitabı sevmeme sebep olan şey bana hissettirdikleri zaten yazarın olay örgüsü üzerine değil de hisler üzerine yoğunlaştığını hissediyorsunuz, olay örgüsünü değil de karekterin hislerinin kendisine işlemesini seven okurlar mutlaka okumalıdır.
...onu bir daha görmek istemezmisiniz?
....
Güzel bir rüyayı neden yok edeyim? Hayalimde onu bundan kırk yıl kadar önce tanıdığım gibi genç, güzel olarak yaşatıyorum. Neden bir yıkıntıyla karşılaşayım!»
klasikler arasında yer alan bir romanın, içerdiği karamsarlığın aksine umut yüklenmiş adıdır. içiniz burkularak da olsa mutlaka sonuna kadar okunması gereken eserdir.
anafikirlerinden biri, yüreğinizde yer açtığınız insanlara karşı gurur zırhına bürünmenin kimseye acıdan başka bir şey getirmeyeceği olabilir.
Mihail Drumes'in eserlerinden biri olan Valse Davet, bildiğimiz aşk romanlarından oldukça farklı bir aşk romanı.
Baş karakter Tudor Petrikan; kendi kişiliğini, aşka ve kadınlara karşı tutumunu derin iç gözlemleriyle okuyucuya yansıtmaktadır.
Tudor, her ortamda ilgi ve beğeniyi üzerinde toplamak isteyen bir gençtir. Aynı zamanda oldukça gururludur ve bu özelliğinden ötürü herkesi ezmek istemektedir. Beraber olduğu her kadını kendine aşık ettiği anda terk eder ve bundan içten içe yoğun bir keyif alır. Bir gün Mikaela ile karşılaşır ve hayatı alt üst olur.
Basit bir aşk romanı havasında ilerliyor gibi görünürken Tudor, Mikaela ile karşılaşınca roman ters köşe ilerlemeye başlıyor.
Yazar, karakterlerin aşklarını yaşayışını öylesine ahenkli yansıtmışki okurken güzel duygular yaşamamak elde değil.
Aşk romanlarına ilgi duymasamda iç gözlem yapan karakterlerin olduğu romanlara ilgi duyduğum için Valse Davet bende merak uyandırdı. Roman, aşkın ne olduğuna değinerek bir çok sorgulamalar içeriyor. Kitabın baskısı pek bulunmuyor maalesef ama bulursanız bir şans verin derim.
Kitaptan birkaç alıntı:
✔Unutma ki aşk, aslında üstünlük için yapılan bir çarpışmadan başka bir şey değildir! Aşkın istediği bir yenilenle bir de yenendir.
✔Büyük acılar başlangıçta duyulmaz.
✔ İnsan hayatta bir defa tamamen benliğini yok edercesine sevebilir mi acaba?
✔Aşk gururdan daha kudretlidir, onu yok edebilir. Ama aşk daima gurura karşı olan bu üstünlüğünü gizlemelidir. Ancak gururla kardeş olursa aşk çiçek açar, olgunluğa erişir.
Aşk gururdan daha kudretlidir, onu yok edebilir. Ama aşk daima gurura karşı olan bu üstünlüğünü gizlemelidir. Ancak gururla kardeş olursa aşk çiçek açar, olgunluğa erişir.