İktidar ve tarih yazımıyla ilgili pek güzel şeyler yazan bir antropolog. Her ikisi de alanında başyapıt sayılabilecek "global transformations: anthropology and the modern world" ve "silencing the past: power and the production of history" kitaplarının yazarı.
Anma törenleri, faillerin deneyimlediği çetrefil tarihi daha da bir arındırır. Sürekli olarak tarihin yakasını paçasını düzeltmeye soyunan ve durmaksızın yeni mitler üreten süreçlere katkı sağlar.
Geçmiş bir olaya verilen değerin, olayın kendi öneminden kaynaklandığını düşünmek doğru değildir. Tarihin yaygın olarak kabul görmüş tarifi, "geçmişin önemli deneyimlerinin hatırlanması" dır; fakat bu tarif aslında yanıltıcıdır. Şöyle bir cümleyi herkes duymuştur: Kişi için hafıza neyse, toplumlar için tarih odur. Yani hafızada saklanan geçmiş deneyimlerin, bilinçli bir şekilde bulunup geri getirildiği varsayılır. Pek çok farklı çeşidi olmasına rağmen, tarih ve hafızaya dair bu yaklaşımı "depo modeli" olarak adlandıracağım.