Ernst Senkowski'nin tabiriyle,"Pratikte her şeyin mümkün olduğu bir olasılıklar dünyasında yaşıyoruz.Motivasyon ve duygularımızın yardımıyla olasılıkları etkilemek ve gerçekleşebilecek şeylere dönüştürmek bizim -zihnimizin- elimizde..."
"Ölümden sonra maddi dünya geçip giderken,zihin dünyası,yani her gece istirihata çekildiğimiz yer olan özümüze çekiliyor ve fiziksel yaşamın son bulmasına karşın bilinç olarak orada var olmayı sürdürüyoruz."
"Kendi bilincimize öylesine dalmışızdır ki,onu sonsuza kadar yitirme düşüncesine katlanamamakta,bu nedenle de yaşamımızın sona ermesi fikriyle bir türlü yüzleşememekteyiz."
"İnsanoğlunun süregelmiş en temel takıntılarından biri,insan bedeninin kırılganlığı ve bir gün öleceği gerçeği üzerindedir.Kaçınılmaz ölüm gerçekleştiğinde ne olacak? Bilinmez ve gözle göremediğimiz başka bir alemde varlığımızı sürdürecek mıyız? Yoksa son nefesimizle birlikte benliğimiz, zihnimiz,bizi biz yapan diğer şeyler de sona mı erecek? Peki ya çoktan o gizemli âleme göçüp gitmiş olanlar? Onlara tekrar kavuşabilecek mıyız? Yaşamımızın bir parçası olmuş ve ruhumuzda sonsuza kadar iz bırakmış olan ilişkileri, dostlukları ve aşkları çözümleyebilecek miyiz?"