Yazmak denilen eylem ancak okumakla başlayan bir iş. Okumazsanız yazamazsınız. Bu yüzden sizden önce yazanların devamı ve parçasısınız. Önce onlar var. Bir armağan gibi aktarılan külliyat, sizin yeteneğinize emanet edilmiş yükümlülükten başka bir şey değil. Okumuşsanız ve yeteneğiniz de varsa artık yazmak zorundasınız, hiç okumamış gibi yapamazsınız.
Sayfa 15 - Bir 'sır kâtibi'nin anıları - Ercan Kesal ile söyleşi (Müjde Işıl)