Rize Öğretmen Okulu Matematik Bölümü (1978)
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi (1985)
DİB müftülük sınavlarını kazandı, göreve başlamadı (1985)
ODTÜ Felsefe Bölümü Yüksek Lisans (devam etmedi; 1985)
Espiye / Giresun’da öğretmenlik (1986 – 1987)
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Kelam Anabilim Dalı’nda Araştırma Görevliliği (Ekim 1987)
Milli Eğitim Bakanlığı Araştırma Bursu ile bir yıllığına Kahire / Mısır (1990)
Doktora (1986); Yardımcı Doçentlik (2001).
Bulgaristan Yüksek İslâm Enstitüsü’nde Öğretim Üyeliği (2003-2004 öğretim yılı)
Doçentlik (2006); Profesörlük (2012)
Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı (2012 - )
Fakülte Kurulu Üyesi (2012 - )
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Kurulu Üyesi; Anabilim Dalı Başkanı (2012 - )
Akideler, siyasi oyun içinde dönüp dolaşır; ancak her zaman haklı olan, sultan ve onun fakihidir. Her zaman haksız olan ise, muarızlarıdır, muhalifleridir!..
E. “EHL-İ SÜNNET VE'L-CEMAAT" TERKİBİ İÇİNDE “CEMAAT” KAVRAMI
Aslında siyasî bir anlamı ifade eden “cemaat” kavramı Ehl-i Sünnet kavramı ile birlikte zikredildiğinde birçok değişik manayı içermektedir ki, bu anlamlar, onun, aynı zamanda ıstilâhî manasını da vermektedir. Birbirinden farklı bu ıstilâhî anlamlar şöyle sıralanabilir:
1)
Konumuz olan sünnet-bid'at karşıtlığı meselesine tekrar dönecek olursak, burada, bu hususla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz:
Sünnet-bid'at karşıtlığı, fırkaların ortaya çıkmasından sonra daha da belirgin hale gelmiştir.
“Falan zat, ‘Ehl-i Sünnet tendir; ya da falan kişi, sünnete uymaktadır.” dendiği zaman, burada adı geçen “sünnet'ten
"Ehl-i Sünnet" terimi de, İslam mezhepler tarihi alanında belli bir düşünce ve anlayış biçimini, bir oluşumu ifadelendirmek için icad edilip Müslümanlarca kullanılagelmiştir.
Nitekim Haricîlik, Şia, Mu'tezile ve Mürcie gibi terimler de, Ehl-i Sünnet tabiri gibi, belli bir takım anlayışları, oluşumları tabir edebilmek,
Muammer Esen'in doktora tezi olan "Ehl-i Sünnet Kavramın Oluşum ve Gelişim Süreci" başlığını taşıyan bu eser başlığının hakkını veren, bana göre başarılı bir kitap.
Esen, çalışmasını giriş ve üç bölüm halinde düzenlemiş. Giriş bölümünde Hz. Peygamber sonrası dönemin siyasi olaylarını, Emevî - Haşimi çekişmesini konu ediniyor. Birinci