Muammer Yaşar Gönderileri
Muammer Yaşar kitaplarını, Muammer Yaşar sözleri ve alıntılarını, Muammer Yaşar yazarlarını, Muammer Yaşar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
6 Temmuz 1983 Çarşamba: Emin Çölaşan isminde bir gazeteci geldi. Hüsamettin Cindoruk'un yeğeni imiş. Sakallı bir adam. Elinde bir fotoğraf makinesi var. Süleyman Genç tanıyor, "Ooo Hoş geldin" diyorlar. Zayıf bir Bey.. Bizimle konuşuyor.
Gollda Meir'i seyrettik bu akşam. Bir enteresan hadise. Dava insanlara hiçbir şeyden yılmıyor.
Sayfa 81 - Tekin YayıneviKitabı okudu
30 Haziran 1983 Çarşamba: Mustafa Üstündağ bir trafik kazasında ölmüş. Hepimiz üzülüyoruz... Halk Partili arkadaşlar Ramazan dolayısıyla içkilerini bizim yanımızda içmemeye itina gösteriyorlar. Bu, Ramazana ve bizim oruçlu olmamıza gösterdikleri bir saygı...
Sayfa 80 - Tekin YayıneviKitabı okudu
"... Elin manası nedir? Size izah edeyim: Seçime gittiği zaman vatandaş, mühürü alacak evet yerine basacak ya, o demirden yapılmış. Demiri ele bas, Demirel olsun. Onun için el işareti aldılar. Acaba bizi bu kadar saf mı zannediyorlar? bunları Anlamayacak kadar."
Sayfa 36 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Milli Güvenlik Konseyi 31 Mayıs 1983 günü Türkiye radyolarında ve televizyonlarında tekrarlanan kararında Çanakkale'ye giderek zincir bozan askeri tesislerinde gözaltına alınacak olanların listesini şöyle tespit etmişti:
Adalet partisinden:
1-Süleyman Demirel
2-Ali nail'i Erdem
3 -Ekrem Ceyhun
4- Sadettin Bilgiç
5 -Nahit Menteşe
6-Yiğit Köker
7- İhsan Sabri Çağlayangil
Cumhuriyet Halk Partisi'nden:
1- Sırrı Atalay
2- Metin Tüzün
3- Celal Doğan
4-Deniz Baykal
5- Ferhat Aslantaş
6-Süleyman Genç
7- Yüksel çakmur
Büyük Türkiye Partisinden
1- Hüsamettin Cindoruk
2- Mehmet Gölhan
On altı kişiden oluşan Zincirbozan heyeti üyeleri Gölhan ve Cindoruk dışında eski parlamenterdi...
Sayfa 32 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Evren, 27 Mayıs'ta halkın CHP'li ve DP'li diye ikiye ayrıldığını, askerlerin DP'lilere hoş olmayan davranışlarda bulunduğunu, halkın bunu tasvip etmediğini çok iyi biliyordu. Devlet gücü eline geçince Celal Bayar'ın itibarını iade ederek hem eski kırgınlıkları ortadan kaldırmak hem de eski DP'lilerin ve onların devamı olan AP'lilerin gönlünü kazanmak istedi. Kenan Paşa ve Paşaların da seçmenin oyuna ihtiyaçları vardı. Zemini böyle hazırlamadan yeni Anayasayı nasıl halk oyuna sunup kabul ettirebileceklerdi?
Sayfa 97 - Tekin YayıneviKitabı okudu
1981 yılı, Atatürk'ün yüzüncü doğum yıldönümü dolayısıyla Atatürk yılı ilan edilmişti. Askerler, 12 Eylül harekatını bir anlamda «Atatürkçülüğe dönüş» olarak değerlendiriyorlardı. Bu yüzden yüzüncü yılı Atatürkçülüğün anlatılması için fırsat saydılar. Törenler, toplantılar yapıldı. Devlet Başkanı Kenan Evren, askerlerin 27 Mayıs sabahı süngü gücü ile düşürdükleri eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı törenlere davet etti. Bayar Ankara'ya geldi, yirmi yıldan sonra ilk kez devlet katında kendisine saygı gösterildi. Devlet Başkanı Evren'le eski Cumhurbaşkanı Bayar yanyana resim çektirdiler. Görüntüleri televizyonda yayınlandı. Eski Cumhurbaşkanı'na itibarı iade edildi. Kenan Evren o yılın Mart ayında 27 Mayıs'ı bayram olmaktan çıkardı. Celal Bayar bu olaya çok sevindi. Yıllarca beklemiş nihayet muradına ermişti. Celal Bayar'a gösterilen olağanüstü itibar ve 27 Mayıs bayramının kaldırılması Bayar yönünden çok önemli idi.
Sayfa 96 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Oran'a gidip Ecevit'e durumu nasıl değerlendirdiğini sordum.
CHP'nin eski lideri askerlerin tutumlarını şöyle görüyordu:
«Askerler savaşırken taarruz ederler, bir miktar giderler, sonra durup durumlarına bakarlar, toparlanır tekrar taarruz ederler. Bunu siyasette uyguluyorlar. İlerliyorlar, durup bakıyorlar. Bir engel görmedikleri için tekrar ilerliyorlar. Sayın Demirel'le birlikte direnç gösterebilseydik askerlerin ilerlemesini önleyebilirdik.»
Sayfa 81 - Tekin YayıneviKitabı okudu
1981 yılının bahar aylarında AP ve CHP'de hissedilen kıpırdanmalar üzerine ünlü 52 sayılı bildiri yayınlandı.
Bu bildiri ile politikacıların demeç vermeleri, yazı yazmaları yasaklandı. Arayış Dergisini çıkararak gazeteciliğe döndüğünü söyleyen Bülent Ecevit'in de işi zorlaştı. Bir süre sonra Ecevit dergiden ayrılmak zorunda kaldı. Ecevit'siz Arayış'ın ömrü uzun sürmedi.
Sayfa 73 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Paşalar politikasının iki önemli aşaması vardı. Bir koruma ve düzenleme aşaması. İki, geçiş dönemi. Koruma ve düzenleme aşamasında başta Anayasa olmak üzere tüm gerekli yasal düzenlemeler yapılacak. Türkiye'yi 12 Eylül'e getiren tehlikeler ortadan kaldırılacak, gerekli «temizlik» yapılacaktı. Sonra, gerçekleştirilen koruma ve düzenleme zemininde seçime gidilecekti.Bu iki aşamada da askerler siyaset adamları ile perdenin arkasında çatıştılar. Bu çatışmada perdenin önünde sürekli kalan kişi Orgeneral Kenan Evren'di.
Sayfa 56 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Orgeneral Evren, 30 Eylül günü Harp Okulunda yaptığı konuşmada subay adaylarına seslenerek şunları söyledi:
«- Sakın ola ki politikaya bulaşmayın... Bizim yaptığımız bu harekatı kendinize misal alarak sakın ola ki politikanın içine atılmayın... Dikkat ederseniz, beş kişilik bir emir komuta kademesiyle işleri yürütüyoruz. Bizim altımızdaki kademelere bulaştırmamak için de her türlü çabayı sarf ediyoruz. Şuna kararlıyız ki en kısa zamanda memleketimizi hakiki demokratik kaideler üstüne oturttuktan sonra görevimizin başına döneceğiz.»
Sayfa 53 - Tekin YayıneviKitabı okudu