Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed El Hudari

Muhammed El HudariNuru'l Yakin Hz. Muhammed yazarı
Yazar
9.4/10
10 Kişi
70
Okunma
3
Beğeni
638
Görüntülenme

Muhammed El Hudari Sözleri ve Alıntıları

Muhammed El Hudari sözleri ve alıntılarını, Muhammed El Hudari kitap alıntılarını, Muhammed El Hudari en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiç şüphe yok ki, münafıkların Müslümanlara verdiği zarar, kafirlerin verdiği zarardan kat kat fazlaydı.
Sayfa 135Kitabı okudu
Hz. Ali (r.a) anlatıyor: "Allah Resûlü'ne yolunun (sünnetinin) ne olduğu sordum. Şöyle cevap verdi: "Mârifet sermayem, akıl dinimin aslı, sevgi esasım, (Allah'a) iştiyak bineğim, Allah'ı zikir yoldaşım, Allah'a güvenim hazinem, hüzün dostum, ilim silahım, sabır elbisem, riza ganimetim, acz (Allah'a İhtiyacım) iftiharım, zühd sanatım, yakin güç ve kuvvetim, doğruluk şefaatçim, itaat bana yeten şey, cihad ahlâkım, namaz gözümün nuru, Allah'ın zikri gönlümün semeresi, hüznüm ve kederim ümmetim için, iştiyakım (özlemim) Rabbimedir."
Sayfa 444 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Allah Resûlü vefat etmişti; ancak kendisine uydukları sürece hiçbir zarara uğramayacakları önünden ve arkasından hiçbir şekilde bâtılın yanaşmayacağı hikmet sahibi, övülmüş ve hâmid olan Allahın kitabı Kuran-ı Ke rim'i, ayrıca tatbik edenler için mutluluk kaynağı olan sünnetini de miras olarak bırakmıştı.
Sayfa 350Kitabı okudu
Allah Resûlü'nün (s.a.v) kendi mahallelerinde misafir olduğunu öğrenen Neccaroğullarının çocukları büyük bir sevinçle şöyle demeye başladılar: "Bizler, komşunuz Neccaroğullarındanız, Muhammed güzel bir komşudur."
Sayfa 124Kitabı okudu
Ona bahşedilen nimetlerden biri de Hz. Muhammed'in göğsünün yarılıp şeytani hasletlerinin çıkarılmasıdır. Bu tür olaylarla ilgili olarak Allah Teâlâ'nın kudreti için garipsenecek bir şey yoktur. kim bunu imkansız görürse, Allah Teala'nın kudretine dair hiçbir şey bilmiyor demektir. Çünkü, olağanüstü olaylar peygamberler için ne garipsenir ne de yeni olan bir şeydir
Sayfa 36 - Nida yayınları, 7 baskıKitabı okudu
Çobanlık yapmak da peygamberlerin ortak özelliklerindendir. Çobanlık yapmayan hiçbir peygamber yoktur. Nitekim Allah Resûlü (s.a.v) Buhari'de yer alan bir rivayette bunu bizlere haber vermektedir. Buda, Allah'ın beliğ hikmetlerindendir. Çünkü insan, hayvanların en zayıfı sayılabilecek koyunları otlattığında kalbine merhamet doğar ve duygusallığı güçlenir. Daha sonra da halkı yönetmeye başlayınca doğal sertliğinden ve zulmetmekten sıyrılarak olabildiğince âdil davranmaya özen gösterecektir.
Sayfa 33 - Nida yayınları, 7 baskıKitabı okudu
Reklam
Mekke'den Medine'ye hicret çok büyük hikmetleri barındırmaktadır. Çünkü, eğer İslâm, Mekke'de taraftar bulmuş ve Mekke halkı tarafından kabul görmüş olsaydı, Müslümanlara kin besleyenler şöyle diyeceklerdi: "Kureyşliler, Arapların önderi olmak istedikleri için kendi içlerinden çıkan bir şahsa itimat ettiler. Amaçlarına ulaşmak için de kendisinden böyle bir davetle gelmesini söylediler. Fakat, Mekkeliler, onun azılı düşmanları oldukları ve ona çok büyük işkenceler yaptıkları için, Allah Teâlâ onların topraklarını terk etmesini ve onlardan ayrılmasını takdir etti.
Sayfa 135 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Hiç şüphe yok ki, nesebinin şerefli olması ve peygamber olarak doğan kimsenin temiz bir aileden gelmesi nübüvvetin şartlarındandır. Ataları arasında gayrimeşru bir evliliği olan hiç kimse yoktu. Hepsi de Arapların usullerine uygun olarak meşru evlilikler yapmışlardı. Onun tertemiz nesebine, cahiliyenin gayrimeşru ilişkilerinden hiçbir kötülük bulaşmamıştır.
Sayfa 23 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Hz. Peygamber (s.a.v.), Allah Teâlâ, onu hidayet rehberi bir peygamber seçinceye kadar, Arapların nesepçe en asillerinden olarak bu atalarının sulbünden annelerin rahimlerine intikal etmişti. O, Araplar arasında önemli bir konuma sahip olan, şeref ve haysiyet bakımından üstün bir mertebeye sahip özbeöz Kureyş kabilesindendi. Onun ataları arasında sadece şerefli kimseler vardı. Ataları arasında zelil hiç kimse yoktu. Onların hepsi efendi ve önderlerdi. Öyle ki, atalarının anneleri de aynı şekilde üstünlükleriyle meşhur kabilelerdendi.
Sayfa 23 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Hira mağarasında kendisine vahiy getiren meleğin yerle gök arasında bir yere oturmuş olduğunu gördü Daha önceki gibi yine korku ve dehşet içerisinde eve dönerek "Beni örtün! Beni örtün!" diyerek örtüye büründü. Fakat vahi meleği evde tekrar karşısına çıkarak ona şöyle seslendi ve "Ey örtüsüne bürünen kalk ve uyar" mealindeki âyetleri indirerek insanları Allah'ın azabı konusunda uyarmasını ve şayet kötülüklerinden vazgeçip babalarının taptıkları ilahları terk etmezlerse "Rabbine tekbir et" diye vahyetti.
Sayfa 50 - Nida yayınları, 7 baskıKitabı okudu
Reklam
Hz. Ömer (ra) Müslüman olmadan kısa bir süre önce Allah Resûlü (s.a.v), "Allah'm Islâm'ı Ömer'le yücelt" diye dua etmiştir.
Sayfa 86 - Nida yayınları, 7 baskıKitabı okudu
Allah Resûlü (s.a.v) namaz farz kılınmadan önce Hz. İbrahim'in yaptığı gibi iki rekât sabah, iki rekât de akşam olmak üzere iki vakit namaz kılıyordu.
Sayfa 122 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Sana hayran olmamak elde değil ya Rasullah
Resulullah (s.a.v) Ebu Eyyub el-Ensârî'nin iki katlı evinin birinci katında oturmayı tercih etti. Kendisini ziyaret edenlerin ev sahibine rahatsızlık vermemeleri için bunun daha iyi olacağını düşündü; ancak Ebu Eyyub el-Ensari, Resûlullah'a duyduğu hürmetten dolayı onun alt katta kalmasına gönlü razı değildi. Çünkü, yukarıda olmasından dolayı Allah Resûlü (s.a.v)'nün üzerine toz düşmesi veya suyun dökülmesi gibi sebeplerle onu rahatsız etmekten çekiniyordu.
Sayfa 145 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Allah'ın arslanı Hz.Hamza (R.a)
Islâm dinini benimseyen Hz. Hamza (r.a) Müslümanların en samimisi, Müslümanlar arasında İslâm'a en çok sahip çıkanlardan birisi ve İslâm karşıtlarına karşı en şiddetlisiydi. Öyle ki, bu nitelikleri sebebiyle Müslümanlar ona, Allah'ın Arslanı lakabını takmışlardı.
Sayfa 83 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
Salih insanlardan bazıları, karşı tarafı aldatmaktan korktukları için, kızlarına baktırmadan onları nikâhlamazlardı. Ameş şöyle diyor: "Kıza bakmadan yapılan her evliliğin sonu gam ve kederdir." Zamanın fesada uğramış olması ve mekarim-i ahlâka yönelten İslami terbiyeden uzaklaşal mış olması bu uygulamadan vazgeçilmesini gerekli kılmaz. Bununla birlikte ilk dönemlerde fesat ve fitnenin önlenmesi amacıyla kadın mutlak olarak koruma altına alınmıştı.
Sayfa 268 - Nida yayıncılıkKitabı okudu
123 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.