İslamî edebiyat tarihinin fecrindeki yerleşik uygulamaya göre her türlü dini metin(hadis,tefsir,fıkıh vs.), eseri doğrudan yazarından okumuş ve sonraki nesle de o metni okutmuş kimselerce nakledilmek durumundaydı.Bu nakillerin tam kayıtlarının -en azından ilk aşamalarında- muhafaza edilmiş olması bize fıkıhla ilgili her kitabın şeceresini inceleme imkanı vermektedir ki böyle bir tashih yöntemi bugün bile dünyada yaygın değildir