"Kudüs ve Kudüs'ün merkezini oluşturan Tapınak Bölgesi, İlahi dinlerin mensuplarına göre, insan ile Tanrı arasındaki münasebetlerin yeryüzündeki zirvesini temsil etmekteydi. Üç İlahi din mensupları, Yüce Tanrı'nın tapınağı hiç terk etmediğine inanmaktadırlar."
Eski dönemlerde tapınakların yüksek yerlerde yapılması yaygın bir uygulamaydı. Çünkü yüksek tepelerin cennet kavramını sembolize ettiğine inanılırdı; yüksek alanlar, cennete ulaşmanın en kolay yolu olarak görülürdü.
"Dünyanın ilk organize terör örgütü olarak nitelendirilen Haşhaşilerin İslam dünyasına yönelik politika ve yapılanmasının, Tapınak Şövalyeleri'nin Avrupa'daki politika ve yapılanmasına bazı açılardan benzerlik gösterdiği aşikârdır."
"Bazı hesaplamalara göre Tapınakçılar, bütün Haçlı Seferleri boyunca Müslümanlar ile yaptıkları mücadeleler sırasında toplam 23 Büyük Üstadlarını, 20 bin civarında da şövalyelerini kaybettiler."
"Kuruluş felsefesi açısından, Tapınak Şövalyeleri'ni dönemin bütün örgüt veya tarikat oluşumlarından ayıran temel özelliklerden birisi, örgütün dini-askeri karaktere sahip bir kurum olmasıydı."
Birinci Haçlı Seferi'yle Hristiyanların Ortadoğu'da kurdukları krallıkları ve Hristiyan hacıları korumak amacıyla Papalığın ve Batıdaki pek çok Katolik krallıkların desteklediği bağımsız bir örgüt olan Tapınak Şövalyeleri, 200 yıla yakın bir süre Doğu'da ve Avrupa’da siyasi, dinî ve iktisadi olarak etkin bir örgüt olarak tarihte
Uzun bir eleştiri yazacağım , kitabi methetmek çok kolay olur. Ancak eksik olduğunu düşünüyorsanız bunu araştırmacıların okuması açısından görmesi gerekir .llk olarak sayfalarda aynı şey tekrar ediyor ,aynı cümleyi 5,6 yerde gördüm , ikincisi gereksiz olarak sayfanın altında kaynakça açıklamasi çok uzun tutulmuş. Üçüncüsü anlatım çok sade ve ruhsuz geldi , daha enerjik daha emin yazılabilirdi. Dördüncüsü olarak Araştırmacı masa başında yazmış olduğunu hissediyorsunuz , tamam daha iyisi yok , elimizden gelen bu denebilir ,ama bu çita ne zaman yükselecek . Beşincisi yazar kavramları karıştırmış , örneğin öşür vergisi diyor ,iman diyor , bunlar gibi bizim kültürümüzde olan ama batıda karşılığı olan kavramlar söylemesi gerekirdi. Altıncısı kitap şişirme bence 420 sayfalık ( +60 kaynakça ) bir eser değil. 100,150 sayfa da herşey daha sade anlatilabillirdi ( gereksiz Latince cümleler ) Yedincisi özel olarak vurgulanacak yerler köyü ile yazılabilir
Olumlu yerleri , Türkiye ortalamasının üstünde bir eser ,yazım yanlışlığı veya cümle düşüklüğü yok diyebilirim.
Kimse yanlış anlamasın ,bu konu benim ilgimi çekiyor , bu konuyla ilgili 4 kitap aldım. Birincisi bitti. Diğerlerini de okudukça paylaşacağım.
Bildiğim kadarıyla Türkçe yazılmış tek tapınak şövalyeleri tarihi kitabı. Bunun haricinde daha çok komplo teorileri sınıfına girecek pek çok kitap var. Konuyla alakalı başlangıç kitabı olarak okunur. Daha ayrıntılı kitaplar için yabancı yazarlara başvurmak gerek. Ben başarılı buldum. Okunur.