Ahvalimizin mütercimi satırlarda hep aynı kaygıyı yüklendi durdu: ‘İnsanlar görüyorum. Yangından kaçar gibi kaçıyorlar vazifeden, önlerinde uçurum bir uçurum ki; memleketimin insanları ile dolu, bir uçurum ki uçsuz bucaksız. Uçurum değil, bir ejderin ağzı.’
Sağırlığa sığındım. Her sükûtunda kusursuz bir çaresizliğe mühürlendim. Her sessizliğinde ölü insanlara, cansız kelimelere boğuldum. dilsizliğimi nasıl anlatayım.. Öyle susup susup beni çaresiz bırakışını da sevdim.
Hiçbir kapı kapanmadı içimde