odamın camından içeri yağmur damlıyor
üşüyorum, ellerim ellerini arıyor
bir inat uğruna ömrümüz geçip gidiyor
gelsen, değişecek makus talih; ama yoksun.
kulağımda yağmurun o şirin sesi
bitap düşmüş bedenimin bitiyor nefesi
gelmen gerek artık bu bir dünya meselesi
gelsen, değişecek makus talih; ama yoksun.
ben sana muhtaç, sen benden uzak
gözlerin diyorum; gördüğüm en büyük tuzak
kaldık gurbet ellerde birbirimizden ırak
gelsen, değişecek makus talih; ama yoksun.
"Kaç gece bitirdim kafamda seni. Kaç gece seni unutmak parolasıyla uyumaya çalıştım. Olmadı. Allah kahretsin ki olmadı. İnsan öleceği zaman film şeridi gibi önünden hayatı geçtiğini söylerler ya, ben de gözümü kapatır kapatmaz seninle yaşadığımız her an gözlerimin önüne geliyor. Sonra yine derin bir hayal kırıklığıyla yüzleşmek zorunda kalıyorum. Hayalimle hayatım arasındaki uçurum beni mahvediyor."
Yeryüzünden birer birer eksilirken toprağın altında çoğalmaya başlıyor sevdiklerimiz.
Ve dünyanın kıymetsizliğini toprağın altındaki sevdiklerin arttıkça anlıyorsun...
Yeryüzünden birer birer eksilirken toprağın altında çoğalmaya başlıyor sevdiklerimiz. Ve dünyanın kıymetsizliğini toprağın altındaki sevdiklerin arttıkça anlıyorsun.
"Sinemde gecikmiş bir intihar saklıyorum. Her geçen gün büyüyor içimde. Fakat başını alıp öylece boşluğa gitmek hiç de kolay değil. Ölüm bile yeterince korkutucu dururken, katilin de maktulün de kendin olacağın bir cinayet daha korkunç duruyor. Eğer seni beklemiyor olsaydım ama yine de kesin denerdim diye düşünüyorum. Bir gün geleceğin ümidine sarılmasam eğer yaşamanın hiçbir anlamı kalmayacaktı benim için."
"Denize çıkan bir sokağın ortasında rast düşsün yolumuz, el ele tutuşup sahile inelim ve kimselerin olmadığı bir vakit eskimiş fakat birçok aşka ev sahipliği yapmış o banka oturup saatlerce denizi seyredelim."