Kucağıma almışım seni, yürümüşüz beraber. Çelik tellere bakmışım, çimentoya, karşıdan yeni yeni çıkan uzun uzun binalara... Yerdeki asfalta bakmışım... Yolun yarısında yorulanların sigara dumanları arasından geçmişiz, ter kokusu her yer Allah kahretsin! “Boğaz havasının içine ettiniz!” diye bağırdım. “Gel kız eve gidiyoruz, sen İstanbul’dan daha güzelsin.”