"Ele geçen şeyin tadı, tuzu,değeri oraya varmak için çekilen yol zahmeti kadardır. Çölün tozunu yutmayan dilini dudağını çöl güneşinde çatlatmayan Zemzemin lezzetini bilemez. Ömür boyu hayalini kurmayan Kâbe'nin kadrini tartamaz.O halde önce yan ki su seni kandırsın,acık ki ekmek damağında bir lezzet bıraksın.Özle ki bulduğunda gerçekten bulmuş olasın."
"gönül birliği, dil birliğinden yeğdir. Gerçek güzellik, ruhun güzelliğidir. Ben o padişah değilim ki, tahttan ineyim de tabuta bineyim. Benim fermanımın yazısı ebediliktir."
Kederlenme bu da yeldir dedi, geçer gider.
Dişi ağrıyan, evet dedi, öyle ama sana göre bu.
Bu gam bana demirden bir dağ gibi,
Ama değil mi ki senin dişin ağrımıyor; sana yel gelir.