Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Solak

Mustafa SolakAtatürkçülük yazarı
Yazar
9.5/10
2 Kişi
20
Okunma
1
Beğeni
1.033
Görüntülenme

Mustafa Solak Gönderileri

Mustafa Solak kitaplarını, Mustafa Solak sözleri ve alıntılarını, Mustafa Solak yazarlarını, Mustafa Solak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Belgeler İle Çarpıtılan Ayasofya Gerçekleri
Mustafa Solak eserinde yalın ve anlaşılır bir dil kullanmış. Günümüzde Ayasofya üzerinden yapılan ve kendi siyasetlerine propaganda olarak alet eden kişilerin yalan, yanlış söylemlerine ışık tutarak , çarpıtma ve uydurmalarına belgeli şekilde cevaplar vermiş . Kendisinin araştırmasını yapmış olduğu ve kaleme aldığı bu eser hakkında, yine Arkeoloji ve Sanat Tarihi araştırmalarına imza atan Ayasofya Müzesi müdürü
Erdem Yücel
Erdem Yücel
, sunuş bölümünü yazarak düşüncelerini okuyucular ile paylaşmış. Herkesin ve her kesimin okuması gereken bir eser.
Ayasofya
Ayasofya
Atatürk ve Ayasofya
Atatürk ve AyasofyaMustafa Solak · Kaynak Yayınları · 20215 okunma
"Ortak Miras"
Ayasofya, geride kalmış bir tartışma değildir. Devleti, din temelinde dönüştürmek isteyenler hala kullanıyor. Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu, Ayasofya'daki figürlerin sökülmesini istedi. İmparatoriçe Zoe için "fahişe" diyen Sofuoğlu, twitter hesabından şu ifadeleri paylaştı: "Camide Fahişe olur mu? Fakat, İKONLAR ortadan kaldırılmazsa Fatihin Emaneti Ayasofya, Fahişe ZOE ile Fahişenin sergilendiği Dünyadaki ilk cami olacak. Bu yönüyle emanetine saygısızlık yaptığımız Fatihin, ortadan kaldırdığı İKON yani PUTLARI koruma saçmalığına bir son verin artık." Ayasofya'nın camiye dönüşmesini yeterli görmeyen bu düşüncedeki çevreler, devleti çeşitli inançlara hoşgörü ilkesinden uzaklaştırmak ve devleti dönüştürmek istiyorlar. Oysaki kültürel eser, insanlığın ortak mirası gibi kavramları kullanmalıyız. Ayasofya, Müslümanlığa ve Hıristiyanlığa ait olması dolayısıyla evrensel ve ortak mirastır.
Sayfa 316 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Reklam
Ayasofya'nın İbadete açılmasını "kılıç hakkı" kavramıyla savunanlar, Atatürk'ün "yurtta sulh cihanda sulh" anlayışının yerine fetih ve cihat kültürünü öne çıkarıyorlar. 21. yüzyılda kılıçla hutbe vermek, orta çağa ait "kılıç hakkı" kavramıyla tartışmak insanlığın birliğine, uluslararası işbirliğine hizmet etmez.
Sayfa 315 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Atatürk döneminin de gazetecilerinden olan Falih Rıfkı Atay, müftülerin de Ayasofya'nın camiye çevrilme talebinde bulunduğundan bahsediyor: "Atatürk medreseleri kapıyarak, eğitim birliğini kurduğu vakit ilk yeraltı medresesi Çamlıcalı Süleyman adında bir gerici tarafından işletilmiştir ki Atatürk'ün de, Atatürkçülüğün de en büyük düşmanları Süleymancılar denen bu takımdandır. Nurcular ve Süleymancıların demokrasi medreselerinden yetişmiş olanlar arasında pek çok olduğunu aydın müftülerimizden duydum. Bunlar Ankara'daki son müftüler toplantısında, Ayasofya camie çevrilmedikçe buradan gitmeyiz, diye ayaklanmaya benzer bir diretmede bulunmuşlardır.Ayasofya; şeriatçılığa doğru gidebilmek için kaba, kara ve koyu Atatürk düşmanlan tarafından zorlanan bir kapıdır. Bu kapıyı kırmak Atatürk'ün kabrini eşip kemiklerini çıkararak yakmak demektir."
Sayfa 300 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Aklı kullanmak yerine dogmayı mı seçelim?
Armağan ve onun gibi düşünenlere sormak lazım: Osmanlı Modern çağda nasıl yaşayacak? Saltanat ve hilafete geçilerek mi? Dört eşe kadar varan, kocanın karısını mahkeme önüne bile çıkmadan ve yasada belirtilmeyen, belirsiz gerekçelerle "boş ol" sözüyle boşayabileceği kadını köle gören hukuk düzeniyle mi? Bağımsız ekonomik karar almamıza engel olan kapitülasyonları tekrar ihya ederek mi? Osmanlı, diğer devletler bilime önem verdikleri, dolayısıyla sanayileştikleri, ürettikleri bir dönemde hurafe ve dogmaları hala geçerli kabul ettiği, yukarıda yazdıklarımızı uyguladığı için intihar etmedi mi? Aklı kullanmak yerine dogmayı mı seçelim!
Sayfa 265 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Oysa Kurtuluş Savaşını verenler Allah'a söven, Kur'an'a tüküren, camileri yıkan, Türk tarihini kubura atmaya, Türk iffetini kirletmeye, Türk vatanını esir etmeye çalışanlara, bağımsız ve özgür bir vatan bırakarak engel olmuştur. Teşekkür etmesi gerekirken vicdansızlık yapmaktadır. Atatürk, İnönü gibi milli mücadele verenler olmasaydı Ayasofya çoktan kiliseye dönüştürülecekti. Çünkü Osmanlı Devleti'ne Sevr'de Istanbul'un yönetimi bile tam olarak verilmiyordu. Atatürk, İnönü savaşırken padişah Vahdettin tahtını, kaderini işgalcilerin lütfüne bırakmıştı. Bunları görmezden gelen ve daha Ayasofya'nın ne zaman müze yapıldığını bilmeyenler "Restorasyon bahanesiyle yaklaşık 5 yıl kapalı tutulan mabed; İngiltere, Fransa, Yunanistan ve İtalya'dan gelen savaş tehdidi karşısında 2 Şubat 1935 tarihinde bir 'kararname' ile müzeye çevrildi. İstanbul'un işgali sırasında kapısından içeri adım atmaya korktukları Ayasofya; İngiltere, Fransa ve İtalya için neden bu kadar önemliydi ki?" diyerek tarih dersi veriyor!
Sayfa 262 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Reklam
İslamcının gözünde Ayasofya'yı müzeye dönüştürmek, haçın hilale galibiyeti, mukaddesatın çiğnenmesi, dinin elden gitmesiyle eşdeğerdir.
Sayfa 260 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Atatürk de, "yobazların fikre karşı koyamayınca işi gürültüye boğmaya kalkmaları da muhtemeldir.
Sayfa 71 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Ayasofya'nın 2020'de tekrar ibadete açılmasıyla namaz esnasında figürler özel bir ışıklandırmayla kapatılmaktadır.
Sayfa 61 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Cami Ayasofya, haçlı seferlerini istikametsiz bırakan Türk askeri akınının remzi idi. Müze Ayasofya, güzergâhını vicdan kavgalarının üzerinde seçen yeni Türk davasının yeni ilim akınına remz olacaktır.
Sayfa 54 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Reklam
İnsanlığın ortak mirası cami değil müze olarak korunur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "insanlığın ortak mirası olan Ayasofya, yeni statüsüyle herkesi kucaklamaya, çok daha samimi, çok daha özgün şekilde devam edecektir" diyor ama bu söz, Trabzon ve İznik'te kiliseden camiye dönüştürülen yapılarla geçersizleşmektedir. Çünkü "ortak miras" denirken gayrimüslimler gelmez olmuştur. Dahası o bölgenin esnafı da kan ağlamaktadır. Artık "kılıç hakkı" denerek ibadet yerlerinin camiye dönüştürüldüğü fetih devirlerini yaşamıyoruz.
Sayfa 50 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu
Hakkaniyetle baktığımızda da Ayasofya'da her iki dinin izleri vardır. Yaklaşık 1000 yıl Hıristiyanlığa, 500 yıl da İslam'a hizmet vermiştir. Bu bakımdan Ayasofya, her iki dinin de mabedi olma özelliği taşır. Dünyada 1500 yıl ayakta durabilen ve çeşitli dini inançların yaşandığı başka bir mabet sanırım yok. Bu bakımdan binlerce yıl çeşitli inançlara hizmet etmiş bir yeri, üzerinde çeşitli hesapların döndüğü, inançlar ve devletler arasında savaşlara, çekişmelere neden olmaktan çıkararak milletlerin kültürel yararına sunmak en doğru olanıdır. Başka yerlerin kiliseye veya camiye dönüştürülmesi o kadar sorun olmaz, olmamıştır da ama Ayasofya'yı insanlığın ortak kültürel mirası olarak tanıtmak en doğrusuydu.
Sayfa 50 - Kaynak Yayınları, 1.Basım, Ocak 2021Kitabı okudu