En Eski N. Ziya Bakırcıoğlu kitaplarını, en eski N. Ziya Bakırcıoğlu sözleri ve alıntılarını, en eski N. Ziya Bakırcıoğlu yazarlarını, en eski N. Ziya Bakırcıoğlu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
N’olaydı sihr bileydim ki hicre doymak için
Yüreğimi yüreğin gibi seng-i hare kılam
Ayrılığa dayanabilmek için keşke sihir bilseydim
Bari yüreğimi seninki gibi mermerden yapardım
O gül endâm bir al şâle bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün
Boyu bir gül fidanını andıran o güzel, bir kırmızı şala bürünüp yürüsün de şalının ucu arkasından gönlüm gibi sürünsün
Lebini âl ile öpmüş ola mı peymâne
İçeyim ölmez isem kanını kâne kâne
İçki kadehi bir hile ile sakın senin dudağını öpmüş olmasın, eğer öyleyse onun kanını içeyim de görsün
Güllü dîbâ giydin amma korkarım azâr eder
Nâzeninim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni
Ey nazlı yârim,üzerinde gül resimleri bulunan ipek bir elbise giydin ama,korkarım ki bu elbisedeki güllerin dikenlerinin gölgesi seni incitir.
Hayâlin tahtıdır şu virâne gönlüm
Îmaret kıl ki sultan menzilidir
Şu yıkık gönlüm, senin hayalinin tahtıdır, onu yakıp yıkma. Onu bakımlı kıl çünkü o sultanın konaklama yeridir.
Ânın ki hacc-ı ekberi ey cân sen olmadın
Beytü'l-harâma varmamış anın safası yoh
.
.
Ey can, bir insanın en büyük haccı sen değilsen; o insan beytülharam'a varmamış, safaya ermemiş demektir.
KISSADAN HİSSE
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye târif ediyorlar,
Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?