Fıkıh ilminin asılları, Kitâb, sünnet, ümmetin icmâı ve kıyastır.
Kitâb, içinden bir süre ile (muhatabını) aciz bırakmak (i'câz) üzere Hz. Muhammed”e (s.a.v.) indirilmiş kelâmdır.
Sünnet, kavil, fiil ve takrir kısımlarına ayrılır. Bu kısımlardan her birinin mütevâtir ve âhâd olanları vardır. Yalan üzerinde ittifak sağlamalarını aklın imkânsız göreceği bir sayıda râvisi olan hadisler mütevâtirdir. Mütevâtir kat'idir. Bir âdil râvi veya az sayıdaki âdil râvilerin aktardığı hadisler ise âhâddır. Âhâd hadislerden müsned olanları kabul edilir. Şâfii (ra.) mürsel hadislerden yalnızca Said b. el-Müseyyeb'in (r.a.) rivâyet ettiklerini kabul eder. Zira yaptığı araştırma neticesinde bu rivâyetlerin ya müsned olduklarını ya da başka bir mürsel rivâyet, sahâbi kavli veya ilim ehlinin çoğunluğunun fetvası ile desteklenmiş olduklarını yahut bu râvinin yalnızca âdil kimselerden rivâyette bulunduğu bilinen birisi olduğunu tespit etmiştir.
İcmâ, sarih ve sükütü (muhtemel) olmak üzere ikiye ayrılır. Cumhurun görüşlerini açıkça dile getirdiği icmâ sarih, bazı âlimlerin görüşü karşısında orada bulunan diğer bazılarının susmaları halinde gerçekleşen icmâ ise sükütidir. Süküti icmânın hücciyeti hakkında Şâfii”den iki farklı görüş nakledilir. Kıyas, nas kıyası, illet kıyası ve şebeh kıyası olmak üzere üçe ayrılır. Nas kıyası, şâri veya icmâya katılma ehliyetine sahip âlimlerin asıldaki illetin ne olduğuna açık veya muhtemel bir yolla işaret ettikleri kıyastır.