Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Namık Sinan Turan

Namık Sinan Turanİmparatorluk ve Diplomasi yazarı
Yazar
9.2/10
8 Kişi
24
Okunma
6
Beğeni
1.075
Görüntülenme

Hakkında

İstanbul’da 1972 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nü bitirdi. Yüksek lisans çalışmasını aynı bölümün Siyasi Tarih Anabilim Dalı’nda 1998’de tamamladı. Hilafet Kurumunda Yapısal Değişim ve Osmanlı Hilafeti başlıklı tezle 2003 yılında doktor oldu. Çalışmaları daha çok geç Osmanlı dönemi ve II. Meşrutiyet döneminin toplumsal ve siyasal tarihi üzerine yoğunlaşan Turan 2009 yılında doçent unvanını aldı. Halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde Siyaset Bilimi Anabilim Dalı’nda görev yapan Turan’ın, Hilafetin Tarihsel Gelişimi ve Kaldırılması adlı bir kitabı, Osmanlı diplomasi tarihine dair çeşitli derlemeler içinde yer alan çalışmaları, modernleşmenin Osmanlı toplum yapısındaki göstergeleri ve Osmanlı siyasal yapısı üzerine yerli ve uluslararası dergilerde yayımlanmış makaleleri bulunmaktadır. Namık Sinan Turan, son dönemde 19. yüzyılda merkezileşme ve resmi ikonografinin üretimi konuları üzerine yoğunlaşmıştır. İstanbul Üniversitesi’nin yanında İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde de konuk öğretim üyesi olarak dersler vermiştir.
Unvan:
Prof.Dr., Siyaset Bilimci, Uluslararası İlişkiler Uzmanı
Doğum:
İstanbul, Türkiye, 1972

Okurlar

6 okur beğendi.
24 okur okudu.
1 okur okuyor.
35 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Osmanlı Devleti'nin Almanlarla sürdürdüğü diplomatik yakınlaşma sonucunda şekillenen Bağdat projesi İngiltere ve Fransa'yı tedirgin etmişti. Her iki devlet de çeşitli engellemelerde bulundu. Buna Rusya da katıldı ama sonunda demiryolunun yapım ve işletme imtiyaz antlaşması imzalanacak ve Almanların imparatorluk içindeki artan nüfuzu ile birlikte kurulan askeri ittifakla Birinci Dünya Savaşı'na kadar gelinecekti.
Sayfa 457 - İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARIKitabı okudu
Gizli bir Rus raporuna göre,İttihat ve Terakki içerisinde 1.Dünya Savaşı sırasında üç akım bulunmaktaydı.Ahmet Rıza,padişahın dünyevi yetkilerinin dinsel yetkilerden ayrılması ve bunun şeyhülislamlığa devrini savunurken, Talat Paşa,padişahın hilafet yetkisi elinde kalmakla beraber manevi gücünü,peygamber soyundan gelen imamlara devretmesini uygun görüyordu.İçlerinde hanedanla ailevi bağları bulunan Enver Paşa ise V.Mehmet'i halife olarak tanımakla beraber ara sıra onu,halifeliği Şeyh Senusi'ye devretmekle korkutuyordu. Nitekim bu rapordaki iddialara göre Enver,1914 yılı sonunda Şeyh Senusi'ye bütün Afrika Müslümanlarını ayaklandırabilmesi karşılığında hilafet makamını vaat etmişti.Bu iddialar elbet spekülatif olup,tartışılır niteliktedir.Bununla birlikte İttihatçı liderlerin hepsinde Arap hilafeti konusunda yoğun bir tepkiselliğin ve endişenin olduğu görülmektedir.
Reklam
Kırım Savaşı'ndan sonra 30 Mart 1856'da savaşın galipleri Fransa, İngiltere ve Osmanlı Devleti ile savaşın mağlubu Çarlık Rusya'sı arasında imzalanan Paris Antlaşması, Osmanlı ile Avrupa arasında yeni diplomatik ilişkilerin biçimlenmesini sağlayacaktı. Antlaşmanın bir maddesine göre, Osmanlı İmparatorluğu Avrupa içinde kabul edilecek, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı garanti altına alınacaktı.
Sayfa 387 - İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARIKitabı okudu
Gazali
Bu işi üstlenmiş Abbasi hanedanlığı mensubunun hilafet fonksiyonunu üzerine aldığını; çeşitli alanlardaki yönetim işlevlerinin halifeye bağlılık borçlu sultanlar vasıtasıyla yerine getirildiğini düşünüyoruz. Günümüzde, yönetim yalnızca askeri gücün sonucudur ve askeri güç sahibi kime bağlılık sunarsa artık o kişi halifedir.
Sayfa 235Kitabı okudu
Padişah II. Mahmud'un iktidarı çeşitli zorluklarla başladı. Yeniçeri Ocağı'nın lağvedilmesinden sonra ortaya çıkan sorunların çözümü için sert önlemler alan II. Mahmud'u despot hatta "Osmanlıların Petro'su" diye nitelendirenler vardı. Oysa II. Mahmud, diplomaside izlediği akıllı bir yolla düşmanı büyük devletler arasındaki rekabetten yararlanarak, onların hareket kabiliyetini etkisiz hale getirdi. Belki de izlediği bu politika ile ilerde denge siyasetinin ustası II. Abdülhamid'e de yol gösterecekti.
Sayfa 323 - İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYINLARIKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok