Kopenhag Okulu’nun en önemli temsilcisi Hjelmslev, “glosematik” adını verdiği dilbilim kuramıyla bu alana yeni bir yaklaşım kazandırır. Hjelmslev’in glosematiği hem dilsel hem de “dilsel olmayan diller” i içermektedir.
Bakhtin’in diyoloji kavramı Marksizmin diyalektik kavramını akla getirmektedir. Dili, yani ürünü, üreticiden (konuşan-söyleyen) bağımsız düşünmemesi de ondaki Marksist etkiyi yansıtmaktadır.