Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Neal Curtis

Neal Curtisİdiotizm yazarı
Yazar
9.3/10
4 Kişi
12
Okunma
1
Beğeni
1.178
Görüntülenme

Neal Curtis Gönderileri

Neal Curtis kitaplarını, Neal Curtis sözleri ve alıntılarını, Neal Curtis yazarlarını, Neal Curtis yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam'in Batı nezdindeki en büyük günahı,tefeciliğe hâlâ cevaz vermemesidir.
Kredilerle beslenen yaşam tarzlarımız sürdürülemezdir, fakat bildiğimiz dünya artık buna dönüşmüştür. sözde gelişmiş ekonomilerde yaşayan insanların büyük çoğunluğu için, kredi ve kredinin temin ettiği nesneler ve deneyimler gündelik hayatımızın örgüsüne işlenmiştir.
Reklam
Hristiyanlar (Calvin sayesinde) tefeci­lik yasağını rahatlıkla unutmanın bir yolunu bulmuşken, bu yasak İslami iktisadın temel direklerinden biri olmayı sür­dürmektedir. Bu yüzden, dünya yüksek seviyede bir küresel karmaşıklık ve bağlantısallık hali yaratan seyahatle, göçle, kültürel etkileşimle ve yeni teknolojilerle büyük ölçüde açıl­mış olsada, ben esas neticenin dünyaya yaklaşmanın, dünyayı yorumlamanın ve dünyada var olmanın olası yollarının kapatılması olduğunu düşünüyorum. Bir başka deyişle, kü­reselleşme altında yaşanan açılma, aslında Ulrich Beck'in (1999) "globalizm" dediği süreç, yani dünyanın hakim neo­ liberal model içerisinde kapatılmasıdır. Dünyanın kapatıl­ması, tarihin 1989 yılında sona erdiği, tek geriye kalanın biçimsel olarak demokratik, serbest piyasa kapitalizminin bü­tün gezegen üzerinde yayılması olduğu şeklindeki absürt fi­kirlede uyumludur. Özelleştirmenin yeni sağduyusuna gönüllü katılmayan her bir ülke, gerekirse, askeri müdahaley­le buna zorlanacaktı.
Sayfa 12
İslami köktenciliği Batı'nın gözünde bu den­li tahammül edilemez kılanın, genelde iddia edilenin aksine, yüzyılların siyasal liberalizmini geriletecek bir tehdit olma­sından çok, İslami köktenciliğin ekonomik liberalizme karşı olması ve mevcut iktisadi formasyonumuza açık bir al­ ternatif oluşturması söylenebilir. Hatta Batı'nın günümüz­ de tanıdığı siyasal özgürlüklerin çoğunu destekleyen bir İs­lam anlayışı ortaya çıksa bile -ne de olsa bildiğimiz hoşgörü­nün kökleri İslam medeniyetine uzanır- Batı'nın buna, sosyo-ekonomik iktidarın mevcut biçimlerine meydan okuma­sı sebebiyle, şiddetle karşı çıkmaya devam edeceğini söyle­yebilirim.
Sayfa 11
"Boşluklar oluş­turun[ ... ]. Çatlaklar yaratın ve bırakın genişlesinler [... ], bı­rakın birlikte ilerlesinler". İnsanlar arasında metalaş­tırılmamış ve artı değer üretimine yol açmayan bir etkileşi­min olduğu her yerde, kapitalist mübadele ilişkilerinin yek­nesaklığında bir çatlak oluşur. Aynı şekilde, dünyada her şe­yin yolunda olmadığına dair bir sezginin sessizce kıpırdadığı her yerde, demos'un özündeki polemikçi hakikat de tezahür eder ve üniversitenin bu sorgulamanın filizlenmesine yar­dımcı olmak açısından oynayacağı önemli bir rol vardır.
Sayfa 244 - İletişim Yayınları.
Üniversite, çeşitli bilimsel ve teknolojik yenilikler üzerinden daima ekonomiye ve sanayiye doğru­dan katkı sunmuştur. Dolaylı olarak, bir tür bilgi hiyerarşisini ve buna eşlik eden yerleşmiş sınıf pozisyonlarını muha­faza ederek toplumsal yönetişime katkı sunmakla da görev­lendirilmiştir. Buna karşın, üniversite, büyük çapta toplum­sal değişime katkı sunacak şekilde heterodoks düşüncenin ve radikal bilginin üreticisi de olmuştur.
Sayfa 243 - İletişim Yayınları.
Reklam
Seçim, özgürlük ve bireysellikten dem vu­ran basmakalıp sözler idiotizmin sentaks(sözdizimi) ve gramerinin ay­rılmaz parçalarıdır...
Sayfa 238 - İletişim Yayınları.
Bugünlerde demokrasi denen olgu, oligarşinin ilerleme­sini sağlayan bir işletme tekniğinden ibarettir.
Sayfa 238 - İletişim Yayınları.
Küreselleşme ve zenginlik üretimi süreçlerindeki karşılıklı­lık ve bağlantısallık düşünüldüğünde, yoksul ile zengin ara­sındaki büyüyen uçurumun etik olarak meşru gösterilebile­cek hiçbir tarafı yoktur. Ekonomi açısından bakıldığında, bu durum, dünya ekonomisi son derece istikrarsız ticari denge­lere bağımlı hale gelirken, kapitalist sistem içerisinde temel bir fay hattı olmayı sürdürür.
Sayfa 237 - İletişim Yayınları.
...tarih, her bir yeni dünya­nın kurulmasıyla şekillenen başlangıcın farklı biçimlerde geri dönmesidir.
Sayfa 233 - İletişim Yayınları.
Reklam
Hakimiyet siyaseti, her çeşit alternatif yorumu yanlış ilan ederek bütün muhalefeti düşürmekten ibarettir.
Sayfa 226 - İletişim Yayınları.
...siyaset "ortak bir sah­nenin varlığı ve o sahnedekilerin varlığı ve statüsü üzerine" bir çatışmadan ibarettir...siyaset, sayı­sız "polemik durumu"nun sahasıdır.
Sayfa 216 - İletişim Yayınları.
...küresel sermayenin faillerinin olağan demokratik pro­sedürleri istedikleri gibi askıya alabilmeleriyle birlikte, sermaye demos'un(halk, cumhur) dostu olmaktan çıkmış, aksine Homeros'un llyada'nın 1. Kitabının 231. satırında bahsettiği demoboros basileus'a, kendi halkını yiyen kra­la dönüşmüştür.
Sayfa 214 - İletişim Yayınları.
Critchley'e göre, "gerçek demokrasi, kendi­lerini sindirmekle tehdit eden devlet iktidarını madden de­ forme eden ve toplum düzeyinde iş birliği yapan ittifakların, dostluk ve kardeşliğe dayalı beraberliklerin sahnelen­mesi olacaktır."
Sayfa 214 - İletişim Yayınları.
Si­yasetçilerimiz için oy veriyor olabiliriz, fakat hakim olan on­lar değildir: hem iç hem dış politikayı giderek derecelendir­me kuruluşları, bankalar ve büyük ulusaşırı şirketler belirle­mektedir. Demokrasi siyasal özünü yitirmiş ve sınırları net bir seçenekler kümesi içerisinden yapılan tercih bildirimle­rini temsil eden ve bunlara cevap veren bir toplumsal süre­ce indirgenmiştir. Ranciere, bu mutabakata göre, "temel ger­çekliğimizin bize bu gerçekliği yorumlama şansını tanımadı­ğını ve bizden, fikirlerimiz ve özlemlerimiz ne olursa olsun, yalnızca şartlara uyarlanmış, genelde birbirinin aynı tepki­ler beklediğini" söyler.
Sayfa 211 - İletişim Yayınları.
103 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.