İlk olarak gözlerini , kalplerini , böbreklerini , kol ve bacaklarını; çocuklarına, eşlerine, gelinlerine, akrabalarına, komşularına feda ettikten sonra hayata yarım yamalak devam eden tüm kadınlara saygıyla...
Sen beni her hâlimle anla anne.
Sessizliğimi çığlık çığlığa çevir; duymayan kim varsa sağırlaşsın önümde,
Anlasınlar kendi içlerindeki kalabalığı.
Hareketlerimi girdaba dönüştür, beni anlamayan kim varsa boğulsun içinde,
Bilsinler kendi kendini yiyip bitirmenin ne olduğunu.
Gözyaşlarıma aldanma anne,
İçimdeki yangınları ancak söndürür.
Anne, ben deli değilim,
Sen beni anlamıyorsun.
Deli olsaydım seni anlayamazdım.
Anne, seni çok iyi anlıyorum,
Ama sen beni anlamıyorsun.
Anne acaba sen deli misin?
Sana kalbimi ardına kadar açıyorum, Misafirperverliğimi bilirsin,
Yanlışım olmaz, merak etme.
Çıkarken sakın ola ki dağıtmayasın,
Dört odasını da yeni topladım,
Bu sersem hâlimle toparlarken çok
zorlanıyorum.
Daha önce evimi başıma yıkmışlardı,
Kalbim dört yerinden kırılmıştı.
Ve o günden sonra tüm bedenim toparlanmamıştı.
Hâlâ eksik bacağım ile kalbimin tüm odalarını gezemiyorum.
Kırık kalbim o günden sonra yarım yamalak
kalmıştı.
Tekrar hoş geldin gecekonduma,
Buyur, çekinme.