Ne gurbettir çöken İslâm'a İslam'ın diyarında?
Umar mıydın ki: Mâ'betler, ibâdetler yetîm olsun?
Ezanlar arkasından ağlasın bir nesl-i me'yûsun?
Umar mıydın: Cemâ'at bekleyip durdukça minberler,
Dikilmiş dört direk görsün serilmiş bir yığın mermer?
Umar mıydın: Tavanlar yerde yatsın, rahneden bîtâb?
Eşiklerden yosun bitsin, örümcek bağlasın mihrâb,
Umar mıydın: O, taş taş devrilen, bünyân-ı mersûsun,
Şu virân kubbelerden böyle son feryâdı dem tutsun?
...
Mehmet Akif Ersoy
"Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!"
Necip Fazıl Kısakürek
Kur'ân-ı Kerim, mazi kitabı değildir. Mazi, istikbalin aynasıdır. Kur'ân-ı Kerim maziden, istikbal için bahseder. "Mazideki olayları anlatarak istikbale" İstikbale işaret eder ve ışık tutar.
Devrimiz kâfirleri, küfür ve tahribat noktasında Ebu Cehil ve şebekesinin yapamadığı yıkımı gerçekleştirmişlerdir.
Müminlerdeki tebliğ ve irşad aşkını söndürmüşlerdir. Kur'ân'ı, halinden ve dilinden anlaşılmaz bir kitap haline getirmişlerdir.
İnsan sıhhatini kaybettiği zaman yapamadıklarının daha sonra kazasını yaparak telafi edebilir. Fakat geçirdiği boş zamanın daha sonra telafisini yapamaz.
Sahabinin söylediği, "Rab olarak Allah'tan, din olarak İslamdan, Nebi olarak da Hz Muhammed'den razı olduk." sözleri ve imanı hayatımıza geçirirsek, alnımız açık, yüzümüz ak olarak Allaha döneceğiz inşallah.
Davud Peygamber de Cebrail'e (As) "gecenin hangi vakti dua kabul olunur" diye sormuş, Cebrail (As) de, "bilmiyorum, fakat seher vakti olduğunda Arş-ı Rahman titrer." demiştir.
Zaman bozuldu, Asır başkalaştı, herkes dünyaya daldı diye suçu zamana atmak büyük gaflettir. Zaman bozulmaz.
Zaman bozuldu, fesadı var diyorlar,
Zaman bozulmadı kendileri fesat
"Bir milletin yükselip alçalması, o millet içindeki genç kuşakların alacakları ruh ve şuura, görecekleri talim ve terbiyeye bağladır. Gençleri iyi yetiştirilmiş milletler, her zaman terakki etmeye namzet olmalarına karşılık, onları ihmal etmiş milletlerin bir adım ilerlemelerine dahi imkân yoktur."