Roma toplumu bir köle toplumuydu, sebebi de, kölelik olgusunun Roma düşünce yapısına egemen olmasıydı. Sonuçta libertas,yani özgürlük, "köle olmama hali" şeklinde tanımlanmaktaydı.
"Hunların kültürsüz ve kaba-saba çobanlar oldukları çok sık söylenir; ancak bu halk yüzyıllardır tarım toplumlarıyla dirsek dirseğeydi ve kendi özyazgısıyla kültürel mirasını yitirmeden yerleşiklerin kültürü ile vasıflarını takdir etmeyi öğrenmişti."
Tüm bu olup bitenler düşünülünce, Chalons Savaşı'nın dünya tarihindeki en kesin sonuçlu çarpışmalardan biri ve Batı Avrupa uygarlığını Attila ile korkunç Hunların elinde imha olmaktan kurtaran olay diye kabul görmesi, tarih yazımının garip cilveleri arasında kabul edilmelidir. Bu yorum akla ne kadar yatkın gelse de külliyen yanlıştır. Chalons'un Batı Roma'nın en büyük (ve son) zaferi olduğunu teslim edelim, fakat vuku bulan şiddete mukabil pek az sonuç üreten, en iyi ihtimalle beraberlik denebilecek bir savaştır bu. İki taraf da muazzam zayiat vermiş ama gerçek anlamda zafer ulaşamamıştı. Attila, yediği sopaya rağmen bütünlüğünü hala koruyan ordusunu Macar ovalarındaki ahşap başkentine geri götürdü ve ertesi yıl, doğrudan İtalya'yı hedef alan yeni bir saldırı başlattı.
"At sırtından ok atma sanatının, yayı binişte sadece taşımaya kıyasla büyük bir ilerleme olduğu açıktı ve Hunların 'turnayı gözünden vurabilen' isabetliliği Geç Antikçağ yazarlarını her seferinde hayretlere gark ediyordu."
"Hannibal, etnik köken ya da kültürel geçmiş açısından elbette Yunan değildi ancak Yunan savaş geleneklerine tamamen aşina olmasını sağlayacak tecrübeler edindi. Bu süreçte kökeninin uzandığı Sami kültürüne ait savaş prensiplerini de es geçmiyordu."