Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nil Sakman

Nil SakmanSüreyya yazarı
Yazar
Çevirmen
7.7/10
68 Kişi
204
Okunma
18
Beğeni
2.788
Görüntülenme

Nil Sakman Gönderileri

Nil Sakman kitaplarını, Nil Sakman sözleri ve alıntılarını, Nil Sakman yazarlarını, Nil Sakman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Ruhun cinsiyeti var mıdır Süreyya?”
Sayfa 84
Herkes bir bir yaşlanıyor,vadesini dolduruyor işte.Yaratıcılığı tükendi iyiden iyiye. Sızlanmaya başladı. Anı kitabı demek ha.? Kendi hakkında gevezelik etme sanatı. En iyi bildiğin iş. Ne o? Hırslandın mi yine? Yaşama en başından başlamak niyetinde misin yoksa?
Reklam
Oysa ne güzeldir sokaklarda olmak, dağ bayır koşmak. Hiç fırsatın olmadı. Dizini kanatmanın, düşüp kafanı yarmanın tadına varamadan bir çift kırmızı rugan pabucun olacaktı senin de.
Ya sevgisizliğe dair o tekinsiz his? O ilk ne vakit çöreklenmişti yüreğine. Tüm üzüntü, hüzün ve korkularının tarihi beyninin karanlık, müphem koridorlarında gizli.
İnsan yüce bir his, dünyaya bedel bir duyum peşinde ormanlara, uçurumlara, ucu bucağı belirsiz okyanusların haritalarda kayıp girinti ve çıkıntılarına, sevecen denizlerde kimselerin ayak basmadığı ıssız koylara gitmek isterdi. Herkesin gelip geçtiği sığ bir suda devinen bir balık sürüsü seyirlik bir nesne olmaktan ya da mideye inmekten öteye geçemezken, ıssız bir suda birdenbire yükselen devasa bir deniz hayvanı insana varlığının muammasını öyle bir anımsatırdı ki işte o anda insanın yüzüne çarpan tek ve biricik hakikat bundan fazlasını anlamanın mümkün olmadığı olurdu.
Kadınlık meğer her yerde dilini bulurmuş. Aynı memleketin acısında kavrulmamışların bile.
Reklam
Ağaç kabuklarından küçük kayıklar yapıp yüzdürdükleri bir gölde neşeli, kahkahaya boğulsunlar istemişti. Vuslat Bey ormanın çocuğu olsun. Küçük Süreyya da yağmurun. Annesiz, babasız, öncesiz, sonrasız, öksüz ve yetim. Şimdi bildiklerinin yarısından bile haberdar olmadıkları bir dünyada nefes alıp versinler istemişti. İşte böyle bir anda, böyle bir zamanda bir dağ tepesinde gökyüzüne karşı uzanmış dururken kimse kimsenin elini tutmasın; yaban zambaklarından farksız, şuursuz, öylece, öylesine doğal bir şahitlik hepsi bu. Ama büyürken bir şey olmuş, değişmişti. Bir benliği vardı. Kendim dediği bir şey.
Tahammülüm azaldığında kendime ettiğim az sayıda iyilikle avunuyorum. En azından bir ferahlık aradım, diyorum. Bir siper. Ormanlarda dolaştım. Çocukluk hayallerimde konuştuğum yaprak işçilerinden izin alıp da girdiğim dallı budaklı bir yeşillikte dinlendim. İçim susunca sevindim...
Mücadele, her gün aynı yoldan yürümeme sanatıdır.
Sayfa 97 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İnsan ne zaman içinde konuşan o varlığın tekinsiz doğasını fark ediyordu?
Sayfa 81 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
477 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.