Aslına bakacak olursak evrim fikri 1859’da Türlerin Kökeni’nin yayımlanmasından önce de bir şekilde mevcuttu ve çoğu insan için evrim kavramı rahatsızlık vericiydi. Bu rahatsızlığı duyanlardan biri de, Darwin’den önce davranarak 1857’de antik Yunanca’da göbek deliği anlamına gelen “omphalos”u yazan Philip Gosse adlı din adamıydı. Gosse’ye göre Tanrı nasıl ki bir kadından doğmuş olmayan Adem’e göbek deliği vermişse, Dünya’ya da uzun bir tarihe sahip olduğu görünümünü vermiştir.
Evrim teorisi aslında iki düşünce setine atıfta bulunmaktadır. 1) Dünya üzerinde yaşayan tüm organizmaların kökensel olarak tek atadan geldiği düşüncesine.
Yaratılışçıların genel taktiği, doğanın gizemleri üzerine sahip oldukları özet bilgilerle daldan dala atlayarak (atomik fizikten tutun zoolojiye) karşıdakileri yormaktır.
Yaratılıştılar evrimin, modern toplumdaki tüm ahlaki çürümenin ve kötülüğün kaynağı olduğunu düşünmekte, bundan dolayı da her ne olursa olsun evrime karşı mücadele edilmesi gerektiğine şevkle inanmaktalar.