Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Niles Eldredge

0.0/10
0 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
284
Görüntülenme

Niles Eldredge Gönderileri

Niles Eldredge kitaplarını, Niles Eldredge sözleri ve alıntılarını, Niles Eldredge yazarlarını, Niles Eldredge yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslına bakacak olursak evrim fikri 1859’da Türlerin Kökeni’nin yayımlanmasından önce de bir şekilde mevcuttu ve çoğu insan için evrim kavramı rahatsızlık vericiydi. Bu rahatsızlığı duyanlardan biri de, Darwin’den önce davranarak 1857’de antik Yunanca’da göbek deliği anlamına gelen “omphalos”u yazan Philip Gosse adlı din adamıydı. Gosse’ye göre Tanrı nasıl ki bir kadından doğmuş olmayan Adem’e göbek deliği vermişse, Dünya’ya da uzun bir tarihe sahip olduğu görünümünü vermiştir.
Yaratılışçıların genel taktiği, doğanın gizemleri üzerine sahip oldukları özet bilgilerle daldan dala atlayarak (atomik fizikten tutun zoolojiye) karşıdakileri yormaktır.
Reklam
Yaratılıştılara göre eğer evrim teorisinin çatlaklara sahip olduğu , yani yanlış olduğu gösterilebilirse, evrenin tarihinin yaratılışçı versiyonu otomatik olarak doğru kabul edilecektir.
Yaratılıştılar evrimin, modern toplumdaki tüm ahlaki çürümenin ve kötülüğün kaynağı olduğunu düşünmekte, bundan dolayı da her ne olursa olsun evrime karşı mücadele edilmesi gerektiğine şevkle inanmaktalar.
Bazı bilim insanları ise 3.8 milyar yıl önce gerçekleşen kuyruklu yıldız bombardımanından önce de yaşamın ortaya çıkmış olabileceğini aça bu ilk organizmaların neslinin söz konusu yıldız yağmuru sonucu tükendiğini düşünmektedir.
3.8 milyar yıl önce Dünya’nın ve Ay’ın birtakım kuyruklu yıldız bombardımanlarına maruz kaldığına ilişkin birçok jeo-kimyasal kanıt vardır. Dünya yüzeyindeki suyun çoğunun bu kuyruklu yıldız bombardımanından kaynaklandığını iddia eden jeologlar mevcuttur. Yaşam için elzem olan su, Dünyadaki yer çekimi sayesinde gezegenimizde kalırken atmosfer ve dolayısıyla yüzeydeki gaz ve su moleküllerini tutabilecek kütleden yoksun olan Ay bu suyu kaybetmiştir.
Reklam
Dünya, yaklaşık olarak 4.65 milyar yıl önce gaz, toz ve büyük kaya parçacıklarının birleşmesinden oluşmuştur. Bu oluşum süreci tezini destekleyen üç başlıca kanıt söz konusudur. 1- Ay’dan toplanıp Dünya’da analiz edilen kayaların yaşı 4.65 milyar yıl öncesinden geriye gitmemektedir. 2- Bulunan en yaşlı meteroitler 4.65 yaşını geçmemektedir. 3- Dünyada bulunan ve analiz edilen kayaların en eskileri 4.65 milyar yılı aşmamaktadır.
İnsan rahatsızlıklarına çözüm olabilecek tedaviler için hayvanlar üzerinde çalışma yürüten biyomedikal araştırmaların tüm mantığında evrim düşüncesi vardır.
Evrim teorisi aslında iki düşünce setine atıfta bulunmaktadır. 1) Dünya üzerinde yaşayan tüm organizmaların kökensel olarak tek atadan geldiği düşüncesine.
Reklam
Kolomb’un üç gemisiyle denize açıldığı dönemde çoğu insan dünyanın yuvarlak olduğu düşüncesini aptalca bulmaktaydı ve Kolomb’un gemilerinin dünyanın ucundan aşağı düşeceğine inanmaktaydı.
Bilimde hiçbir düşünce kutsal değildir. Bilimde hiçbir önerme mutlak doğru değildir. Sadece belli başlı düşüncelerin zamanın sınavına dayanabilmiş olması işlerin doğasından kaynaklanmaktadır.
Bir şempanzenin DNA’sının %97’si bizimkine benzeyebilir, fakat bu onun %97 insan olduğunu göstermez. Elbette o bir insan değil şempanzedir.
Gezegenimizdeki ilk yaşamın başlangıcında ortaya çıkan bakteriler, neredeyse 4 milyar yıl boyunca doğal krizler, felaketler atlatıp fazla zarar görmeden hayatta kalmayı başarmışlardır. Dünyamız diğer tüm canlı varlıklardan çok bakterilerin evidir. Kusursuz bir zıhlı levhaları vardır, çok değerli zarları bulunur, eşsiz üreme yetenekleri mevcuttur ve saat dakikliğine sahiptirler. Kısacası insan eliyle yapılmış herhangi bir makineden çok daha komplikedirler.