Allah Teâlâ mahlûkatı yaratmış, her şeyi tam yerli yerince koymuştur. Bir kul, Allah’ın fiillerinden kendi ilmine, zevkine ve tab’ına(huy, yaradılış) aykırı olan bir şeyi sormak isterse o şeydeki hikmetini görür. Bu suretle kul, zarurî olarak kalbinden niçin, nasıl sorularını çıkarır ve artık ondan hayret etmez. Onu yerine layık görür. Artık hiçbir şeyin sinek kanadı kadar fazla yahut eksik tarafını dahi Rabb’ine sormayı kendine yakıştıramaz.