Lisans eğitimini ve mastırını Johannesburg'daki Witwatersrand Üniversitesi'nde tamamlayan Turnbull, doktorasını Cambridge Üniversitesi'nde yapmıştır. Araştırmalarında klinik ve bilişsel nöropsikolojiye, özellikle de duyguların zihinsel yaşam üzerindeki etkilerine odaklanan Turnbull, çeşitli yayın organlarında aynı konularda pek çok makale yayımlamıştır. Kuruluşundan beri Uluslararası Nöropsikanaliz Derneği'nin sekreterliğini yürüten Turnbull, halen Galler'deki Bangor Üniversitesi'nde Sağlık ve Davranış Bilimleri Bölümü'nün başkanıdır.
Çeşitli bilinç "kanalları", temeldeki bilinç "durumu" -ki homunkulusun ta kendisidir bu- tarafından birbirine bağlanır; kafanızdaki küçük insan tam anlamıyla bedensel benliğinizin bir izdüşümüdür.
Biliminsanlarının doğrudan algılayamadıkları ama ilgilendikleri birçok şey vardır. Örneğin modern fiziğin "kuark"larına, hatta "kütleçekim" kuvvetine bakın. Kimse bu temel fenomenlerin varlığından kuşku duymuyor, genede onları ancak algılanan etkileri yoluyla gözlemleyebiliyoruz. Zihin-beden sorununu biricik kılan şey sadece az önce değinilen olgudur: İnsan zihinsel aygıtı söz konusu olduğunda, gözlemcinin gözlemlemek için kullandığı araç onun ta kendisidir.
Sinirbilimle psikanalizi harmanlamayı ilke edinmiş kitap. Disiplinler arası birleşmenin önemine dair başlangıç seviyesinde okunabilecek eserler arasında. Alan içi okumaya elverişli; özellikle birbirini yadsıyan iki alanın birlikte daha iyi işler yapabileceğine dair anlamlı gözlem, kanıt ve çıkarımlar özet mahiyetinde hazırlanmış. Daha ileri okumalar için Kaynakça kısmından yararlanılabilir.
Zihin problemine, beynin nasıl zihin ürettiği, hem felsefi hem de bilimsel açıdan yaklaşması bir çözüm getirmese de soruna bakışımı netleştirdi. İlk 3 bölümden sonra dili ciddi şekilde bilimselleşti dolayısıyla kitabın ilerleyişi de ağırlaştı.
Nöropsikaanaliz için hem güzel bir temel oluşturuyor hem de psikanaliz ve nörobiyoloji arasındaki köprüyü kuruyor.
Sonuç olarak psikaanalistlerin sinirbilimincilerin aynı yolu yan yana yürümesi gerektiğini sık sık vurguluyor.
En azından benim için ders kitabı niteliğindeydi.
Kitabı okuyalı bir ay kadar oldu ama geç olsa da kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak isterim.David Eagleman'ın Incognito'su beni ne kadar etkilediyse bu kitapta bir hayli kendine hayran bıraktı. Bu kitapta Sinirbilim ve Psikanaliz çalışmaları harmanlanmış olması ve bir çok soruyu yanıtlarcasına alt metinlere ayrılması, görsellere desteklenmesi, ilginç vakalar ile örneklendirilmesi çok keyifliydi.Okurken sıkılmadan, merakla sayfaların arasında kayboldum. "There's someone in my head but it's not me" - Pink Floyd