Dünyanın en eski sibernetik alimi ;Hayal ve bilimi birleştiren büyük sibernetikçi ;ilk robotu yapan ve kullanan büyük mucit ;ilginç buluşlarıyla asırlar sonra hayat bulan birçok teknik aracın temelini atan makine mucidi ;makine mühendisliğinin piri ; Suyu kinetik enerjiye çevirerek insanlığın hizmetine sunmuş büyük su mühendisi ; Motorlu araçlarda kullanılan krank milini ilk defa kullanan zeki Fizikçi mekanik alanında yazılmış en eski ve en mükemmel eser olan "Kitab-ül hiyel" adlı eşsiz eserin yazarı...
"Beni öldürün fakat şu gerçeği de bilin ki benim öldürülmemle binlerce Kürt uyanacak. Ben Kürdistan'ın özgürlüğü yolunda canımı feda ettiğimden dolayı sevinç ve gurur duymaktayım."
İslam dinini iyi bilen Atatürk'ün yaklaşık 6.500 kitaplı kütüphanesi tetkik edildiğinde 122 tane İslam dinine ait kitap olduğu görülmüştür. Bu araştırmada diğer dinlere ait okuduğu kitapların sayısının 21 olduğu tespit edilmiştir. Özellikle Dinler Tarihi Atatürk'ün en çok okuduğu konular arasında yer alır.
Sözde ermeni soykırımı iddialarını çeşitli kaynaklarla güzelce açıklayan bir kitap sözde Ermeni soykırımını anlamak için güzel bir eser dil konusunda biraz ağır olsada okudukça alışıyorsunuz
Kıyamet 1915Ömer Altıntop · My kitap Yayıncılık · 201111 okunma
İstanbul'dan memlekete otobüsle gelirken dinlenme tesisinde gecenin bir vaktinde bu kitap dikkatimi çekti ve hemen alıp okudum. İçerisinde birçok konu yer almakta en önemli konu ise ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün nasıl öldürüldüğüne dair birçok konu geçmekte. Bu kitaptan bağımsız bu konuyla ilgili başka araştırmalar yaparak anlatılanların gerçek olma ihtimali çok yüksek. Bence vefatına sebep olarak 1930'lu yıllarda mason locasının kapatma kararıyla başladı diye düşünüyorum. Atatürk'ün ölümünden sonra bir Mason üstadının isim vermeden ülkemizin devlet liderini "yavaş yavaş zehirleyerek öldürdük" demesi de hiç gözardı edilmeyecek bir konu olsa gerek. Okuyup öyle karar verin. İyi okumalar.
Aşırı dikkat çekici adı sebebiyle aldım. Aklıma elbette bir şüphe yerleşti, hatta mantıklı dayanaklar da sunulmuş - tu diyemiyorum. Ne yazık ki irdelenmek istenen konu ne enine boyuna ele alınmış, ne de dayanakları vardı. Bir ara hah şimdi burdan bir kanıt çıkacak hissiyle gözleriniz parlarken, sonraki satırda yine bir geçiştirme ile konu kaybolup gidiyor.
Kitapta çok fazla imla, yazım hatası ve anlatım bozukluğu olması da ne yazık ki sizi rahatsız edip okuma iştahınızı azaltıyor.
Fakat ne olursa olsun; her kemalist bunu okumalı diye düşünüyorum.