Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Say

10.0/10
1 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
1.403
Görüntülenme

Ömer Say Sözleri ve Alıntıları

Ömer Say sözleri ve alıntılarını, Ömer Say kitap alıntılarını, Ömer Say en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısaca, fizikteki gelişmelerle ortaya çıkan görelilik algıda göreliliği ifade ederken sosyal bilimlerde görelilik doğrunun göreli olduğu anlamında kullanılmaktadır
Görelilik Einstein'ın teorisinde doğrunun değişkenliğine işaret etmez. Doğrunun değişken olduğu sosyal bilimler açısından görelilik anlamına gelir. Oysa fizik biliminde görelilik uzay, zaman, hareket ve cisimle anılabilir (Say 2010; 48).
Reklam
Pozitivistlerin bilgi ve toplum ilişkilerine ait genel yaklaşımlarını, genel geçer bilimsel veya nesnel bilgiyi inançtan ayırt etmeyi amaçlamaları oldukça açık bir şekilde ortaya koyar. Bilgiyi toplumsal bir çerçevede tanımlamaya çalışmaları kendi toplumsal yapılarına ilişkin örgütlenme biçimleri ile paralellik taşır (Say 2010; 13).
Buraya kadar gördüğümüz şey aslında Newtoncu determinizmin atomaltı fiziği için geçerli olamayacağının ifadesidir. Determinizm kendi varlığını sağlayabilmek için kesinliğe muhtaçtır. Kesinlik ise ölçülebilir ve somut olmayı gerektirmektedir. Fizikçilerin fiziksel olanı somutlaştırma çalışmaları bu kesinliği yakalama çabalarından kaynaklanıyordu. Oysa kuantum fiziği bize hem soyut olana ilişkin düşünce geliştirme gerekliliğini göstermekte hem de bir şeyin kesinliğinden kimi zaman kaçınmamızı öğütlemektedir. Kesinliği istediğimiz anda her şey bulanıklaşmaktadır. Bu durum fiziksel nesnelerin algılanışıyla doğrudan ilişkilidir ve algı üzerine söylenmesi gereken yeni şeyler ortaya koymuştur (Say 2010; 54).
Yanlışlanabilirliğe göre, dünyaya ilişkin hiçbir şeyi kesin olarak bilemeyiz. Kesinlik, bilimin sunabileceği bir şey değildir. Popper, nesnel bilimin ampirik temelinin mutlak olamayacağını belirtir. Ona göre, bilimin kuramlarının yükseldiği yer adeta bataklıktır. Bilim kazıklar üzerine dikilmiş bir yapıya benzer. Kazıklar yukarıdan aşağıya doğru bataklığa sarkar ama var olan doğal bir tabana dayanmaz. İşte bu nedenle de kazıklar sağlam bir katmana dayandığında, onları daha derine çakmaktan vazgeçemeyiz. Kazıkların yapıyı taşıyabileceğini düşündüğümüzde, yalnızca geçici bir süre için sağlam bir yere dayandıklarını belki kabul edebiliriz (Say 2010; 96).
Reklam
Teolojik ve felsefi bilginin kesin ve doğru bilgiyi elde etmeninin yolu olmadığına ilişkin kanının doğa bilimcileri arasında yaygınlaşmasıyla teolojik ve felsefi olan bilgi, insani bilimler adıyla anılmıştır (Say 2010; 15).
Sosyal bilimlerde nesnel yasalara ulaşmak insan ilişkilerinde nesnelliğe ihtiyaç duyar. İnsan ilişkilerindeki nesnellik bizzat bu ilişkilerin merkezinde olan insanların, ilişkinin seyrine bir etkide bulunamaması anlamına gelmektedir. Zira eğer etki edebilmiş olsa genel geçer yasaların tespit ettiği ilişki düzleminin dışına çıkması gerekecektir (Say 2010; 88):
Eski Yunan düşüncesinden beri Batı felsefesi, ''insanın kendini anlamasının hep theoria'dan, bir transandantal Ben'den hareketle mümkün olacağını'' sanmasından kaynaklanmaktadır. Theoria eski Yunan geleneğinde insanın kendini dini törenleri seyrederek, pratik bir amaç taşımadan dışarıdan kendine yabancılaştırarak seyretmesidir (Say 2010; 35).
Newton fiziğinde bir şey ya parçacık ya da dalgacık olacağı için onların aynı anda ulaşılır olması gerekirken, kuantum fiziğinde belli bir zamanda ancak birisine ulaşmak mümkündür. Bu durumda da elektron parçacık halindeyse yerini, dalga halindeyse hızını ölçmek mümkün olmaktadır. Dolayısıyla hızını ve yerini aynı anda ölçmek mümkün değildir (Say 2010; 52-53).
Reklam
Husserl'in nesnel felsefi bilgi arayışı ve Heidegger'in teori pratik ayrımını reddedişi , önemli ölçüde on dokuzuncu yüzyılın hakim düşünce biçimi pozitivist yaklaşıma verilen bir cevaptır (Say 2010; 43).
Fenomenolojinin bilgi sosyolojisi açısından sahip olduğu önem Alfred Schutz'la birlikte açığa çıkmıştır. Schutz'un teınel tezi: her türlü bilgi , tanımı gereği sosyaldir veya onun terimleriyle ifade edersek, özneler-arasıdır(Say 2010; 33).
Carpenter, genelleme ve kapsam arasındaki ilgi yönünden bu durumu dikkat çekici bir şekilde ortaya koyar. Ona göre, ''genelleme ne kadar geniş kapsamlı olursa, derinliği de o kadar azalır (Say 2010; 20).
Bir toplumun geleceği için umut olan gençlik, artık konumu tam tersine değişmiş olarak kurtarılma beklentisiyle çığlık atmaktadır.
Sayfa 109
Çürüyecek ve bozulacak olan madde hiç yıpranmayacak olan ruh karşısında ancak geçici bir üstünlük sağlayabilecektir.
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.