Ortadoğu tabiri pislik İngilizlerin ortaya attığı bir fikir çerçevesinde meydana gelmiştir, oyun kurucu olması hasebiyle. Uzak doğu da yine bunların ifade ettiği bir tabir burada dikkat edilmesi gereken nokta, uzak diyerekten bizim özellikle Orta Asya ile ve diğer ülkelerle olan uzaklığımıza dem vurarak kafa olarak bile uzaklaştığımız hissiyatını vermektedir. Neden? uzak batı orta batı veya yakın batı diye kavramlar silsilesi yok kimse bunu sorgulamak için çaba sar etti mi hiç sanmıyorum!!! Dünyada su anda hatta 19 yy. dan itibaren oyun kurucuların oyun alanına döndü, dünya bir türlü istedikleri gibi paylaşamadılar, burada paylaşamadılar derken de perde arkasından ezoterik kabalacı örgütler tarafından planlanan senaryoları bir ayağı özel şirketlerle diğer ayağıda devletler ile( milletler cemiyeti, birleşmiş milletler, NATO, cento, G7, sonra G8) gibi oluşumlarla oyunlarına devam edildi. Burada en büyük sorunu yahudi hristiyan temelli dünyaya ne İslam alemi ne Kadim Hint ve Kadim Çin dur diyebilmiş hatta içlerinden de bu duruma tepki gösteren birileri çıkmıştır. Orta Doğu'ya gelirsek büyük İsrail terör devletinin vaat edilmiş toprakları ve kara altın ikilisinin bölgeyi ne hale getirdiği ortadadır. Bunu dünyada tek dur diyebilecek akıl güç irade azim ise sadece ve sadece Müslüman Türkiye devletinin elindedir.
Kitap iki ana bölümden oluşuyor. "Yazısız Tarih" bölümünde 26 şiir var. "Onlara Önsöz" bölümünde 9 şiir yer almış.
Birinci bölüm "anneme, eşime" ithafıyla başlasa da birçok kişiye ithafen şiirlerden oluşur. Atilla Aşut, Mesut Aşkın birinci bölümde ithafta bulunulan kişilerdir. İkinci bölüm "gezinin çocuklarına" adanmış ve Ömür'e, İrem'e şeklinde başlıyor. Ahmet Erhan, Birhan Keskin, Arzu Peker, Engin Turgut isimleri de başlık altında yer alanlar.
"Onlara Önsöz" bölümünde Cemal Süreya, Frida, Nazım Hikmet ve Màrquez isimlerine ön söz yazar.
Ömer Turan'ın "Dünyanın İlk Sabahı" ölümün, yalanın ve isyanın şiirlerinden oluşmuş olsa da kitabın son şiiri " yakup'u ben çağırdım"da
"kimse kimseyi kırmayacak edip ağbi
bir meleğin ağzından su içer gibi şiirler okuyacağız"
diyerek güzel dileklerle bitirilmiş.
Öncelikle kitabın türü yanlış girilmiş, astroloji fal ne alaka?! Apaçık bir tarih kitabı.
Yazar, güçlü bir kalem ile Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinden itibaren Ortadoğu coğrafyası üzerinde oynanan oyunları, gerçekleşen önemli olayları, yapılan hamleleri kronolojik bir sıralama ile açıklayarak anlatıyor. Sömürgecilik kavramının en güçlü temas ettiği ve daha fazlası istenen bölge olan Ortadoğu'nun önemini ve tarihini sade, anlaşılır bir dil ile açıklığa kavuşturuyor. Süreç içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin oynadığı rolleri, bölge üzerindeki önemini de okuyucuya aktarıyor. Temel bilgi oluşturması açısında ilk okunması gerekenlerden.