Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ömür Yazıcı Özdemir

0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
1
Beğeni
321
Görüntülenme

Hakkında

28 Kasım 1990 tarihinde İzmir'de doğdu. Lisans eğitimini Ege Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nde (2012); Yüksek Lisans eğitimini Celal Bayar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı'nda (2015); Doktora eğitimini Pamukkale Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı'nda (2021) tamamladı. 30 Ocak 2014-21 Mart 2023 tarihleri arasında Pamukkale Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı'nda Araştırma Görevlisi olarak görev yaptı. Aynı üniversitede 21 Mart 2023 tarihinden itibaren Doktor Öğretim Üyesi olarak çalışmaya devam etmektedir. 19. Yüzyılın ikinci yarısı ve 20. Yüzyıl başlarında Osmanlı kent tarihi ve toplumsal tarih alanlarında araştırmalarda bulunmaktadır.
Unvan:
Akademisyen, Yazar
Doğum:
İzmir, 1990

Okurlar

1 okur beğendi.
1 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
Belki de insan, vahşi doğayla sürekli mücadele etmekten yorgun düştüğü için toplum sözleşmesine evet demişti. Konforlu alanında rahatça yaşam sürmek istediği için, iktidara boyun eğerek dini toplumsal ve ahlaki kaidelerin güdümüne girmeye ve kendisini 'gündelik bir nesne' konumuna indirgemeye razı gelmişti. Zira yeni toplumsal düzende doğayla mücadeleye gerek kalmayınca, mücadeleye yeni isimler bulunması gecikmedi: Açgözlülük, kıskançlık, kibir; özetle sanki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak.. Ya da her an ölebilirmiş gibi doğayı ve canlıları fütursuzca sömürmek.. Artık birbirlerine 'kurt' olmuştu insanlar. Oysa insanın insana, yurt olması gerekmez miydi? İnsan doğaya muzaffer geldiğini zannediyordu artık. Ne de olsa yaratılanlar içerisinde en üstünü(!) değil miydi? Doğaya ve diğer canlılara karşı her türlü hodbinliğini haklı çıkarıyordu böylece. Öyleyse, neden rahat edemiyordu insan; neden mutlu olamıyordu? Elbette kendi cinsinin, kendi yarattığının, kendi ürettiğinin kölesi olduğu için... Kendisine yabancılaştığı için... Herkese ve her şeye hakim olmaya çalışırken, kendisini mahkum ettiği için...
Ömür Yazıcı Özdemir
Ömür Yazıcı Özdemir
Keşfe çıkmak gibi: tanımak -bir insanı.. çarpabilir miydi yürekler, uzaktayken birlikte? gözlenir miydi yolu, göremeyeceğini bile bile? adı konulabilir miydi, yaşanmamış ama yaşlanmayan duyguların? bir yol vardı ruhtan ruha elbette hasret çekebilir miydi insan, hiç bilmediği bir memlekete? hayalimdeydin yine sen bütün gece yüzünde gezdirdim ellerimi içimde duyumsadım dertlerini özledim gözlerini dahi.. -kaçırmadan bakamadığım-
Ömür Yazıcı Özdemir
Ömür Yazıcı Özdemir
Ve Aşk dedi ki; onurundan vazgeçen Züleyha'yım ben kendini dağlara vuran Ferhat'ım sevdiğine elma yedirebilmek için, cennetten kovulmayı göze alan Adem'im zira aşk, vazgeçmektir yalnızlığından.. hatta gururundan.. aslında tüm benliğinden.. Tamamen vazgeçmektir....
Ömür Yazıcı Özdemir
Ömür Yazıcı Özdemir

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok