Orhan Birgit Sözleri ve Alıntıları
Orhan Birgit sözleri ve alıntılarını, Orhan Birgit kitap alıntılarını, Orhan Birgit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ev sahibimiz Çankaya’dan Bahçelievler 6.caddedeki Pazar durağında bulunan evine döndüğünde neşeliydi. İsmet Paşa’ya hem parti meclisine seçilenlerin listesini, hem de o listeden oluşacak merkez yönetim kurulu için düşündüğü isimleri bildiren bir listeyi sunmuş. Paşa okumuş. Tekrar okumuş. “Tamam” demiş ve ardından “Genel sekreter kim? Onu yazmamışsın” diye sormuş. Bülent Bey, “İzin verirseniz ben olacağım. Arkadaşlarım öyle istiyorlar” derken, farkında olmadan elini önündeki sehpaya hafifçe vurmuş. O kararlı tavır genel başkanın hoşuna gitmiş. Hafifçe kalkmış, başarılar dilerken Ecevit’i alnından öpmüş.
Sayfa 23Kitabı okudu
Bizim politikacılarımız vatandaşa somut reçeteler sunmak yerine, ötekinin kalesine gol atmak isteyen futbolcular gibi hareket etmeyi seviyorlar. Bu alışkanlık, 1980 senesinde kahvehanelerin bile partilere ayrılmış olmasıyla ya da o tarihte devlet radyo televizyonunun akşamları haber bülteninde genel başkanların o günkü konuşmalarına belli dakikalar ayırmasıyla da ilgilidir. Her partinin militanları kendi liderleri ya da sözcülerinin ötekine ne ölçüde sert yanıt verirse onu kadar başarılı olduğuna inanmış kişilerin davranışları içinde olurlar.
Sayfa 130Kitabı okudu
Londra’da ise İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan, bir Türk-Yunan savaşı konusunda BBC muhabirinin yönelttiği soruya karşılık ‘Mantıklı düşünecek olursak, böyle bir savaşın başlamaması gerekir. Ancak Yunan Generallerinde mantık aranmaz’ diye cevap vermişti.
Sayfa 119Kitabı okudu
“Gerçek ne yazık ki ortada bir top gibi duruyor: Halkımız, demokrasiyle yönetilmenin erdemini bilmesine biliyordu. Ama darbeye karşı direnmek için yeterli kültüre de sahip değildi. O kültürü veremeyenler ise kendilerini ‘aydın’ olarak görenlerdir.”
Sayfa 188Kitabı okudu
Başbakanın dış kamuoyuna adanın cuntacılardan ve onların Kıbrıslı Türklere yönelen katliam tehditlerinden kurtarılması için Barış Harekatı olarak adlandırdığı bu savaşı Başbakan Yardımcısı “İslamın Haçlılara karşı yaptığı bir sefer olarak görüyor” ve göstermek istiyordu. Dahası,birinci harekatın BM isteği ile bir ateşkesle sonuçlanmasını da kabul etmek istemiyordu. Oysa bırakınız BM’nin isteğini silahlı kuvvetlerimizin ikmal gereksinmesinin karşılanması için de bir soluk alma ihtiyacı vardı. Özellikle jetlerimizin kullandığı yakıt stoklarımızın azalmış olması, azalan yakıt, cephane gibi hayati malzemelerin ABD tarafından bize uyguladığı ambargonun engeline takılmıştı. Ama ne gam! Hoca, kendisinin Suudi Arabistan’a gitmesine ve giderken bir torba dolusu Rum askeri kulağı götürmesine de imkan tanınırsa, İslam dünyasının bu ikinci Fatihi için sadece keseyi açmakla yetinmeyeceğine askerlerini de cihada göndereceğine bizleri inandırmak için ısrarını sürdürmekten vazgeçmiyordu. Onun bel bağladığı Suudi hanedanı, İslam aleminin sözcülüğüne soyunan Başbakan Yardımcısı Erbakan’ı günlerce Riyad’da bekletti. Pot kırma olasılıklarını frenlemek için heyete katılan CHP Tokat milletvekilini, Devlet Bakanı İsmail Hakkı Birler’i ve tüm delegasyonumuzu, birer altın kol saati armağan ederek, elleri boş gönderdi.
Sayfa 124Kitabı okudu
İnönü’nün 82 yaşına girdiğini, yaşlandığı için başkalarının etkisi altında kaldığını, bu nedenle de genel başkanlık görevini bırakması gerektiğini söyleyenler de vardır. Paşa’nın bu söylentiler karşısında “Biz, doğru düşündüğümüze inananlar üstünüz.Yanlış diyenleri doğru olduğuna inandırmaya çalışırız. Olmazsa bizden ayrılırlar” sözü, Bülent Ecevit’in çevresinde CHP’ye yeni hedefler vermek için bir araya gelmeyi düşünen çoğu çiçeği burnunda milletvekilleri için büyük bir destek olacaktı.
Sayfa 16Kitabı okudu
And içme törenini, İstanbul Milletvekili İlhan Biber’in evinde onunla birlikte izledik. Gözlerimi faltaşı açan ve unutamadığım görüntüler, rektörlerin, yüksek yargı mensuplarının, iş dünyasının ünlü mensuplarının o milat töreninde, büyük üniformalı beş darbecinin önüne gelerek 45 derecelik bir eğilme halinde reverans yapmaları oldu. Özellikle çok saygı duyduğum bir kadın bilim adamı olan Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Türkan Akyol’u gördüğüm anda İlhan Biber’e “Ah” demiştim, “Şimdi Türkan Akyol bir Jeanne d’Arc gibi davranmış olsaydı…Paşalar ne yaparlar acaba?”
Sayfa 179Kitabı okudu
6 Mayıs günü toplanan 5.CHP Olağanüstü Kurultayı’nda “Ya CHP ya da Ecevit” diyen Milli Şef İsmet İnönü’nün 33 yıl 4 ay 11 gün süren genel başkanlık görevinden istifa ederek Bülent Ecevit’in önünü açması, tam anlamıyla politika hayatımızın üstünde patlamış bir atom bombası etkisi yapacaktı. Paşa, eski genel sekreterini partinin en yetkili organı olan kurultay delegelerine “maceraperest” olarak şikayet ediyor ve parti meclisi ile merkez yönetim kurulunun değiştirilmesini istiyordu.
Sayfa 76Kitabı okudu
Bugün Lefkoşa’da, çıkarma öncesinde adadaki Türk alayında hekim olarak görev yapan bir askeri doktorun evini basarak eşini ve çocuklarını hunharca katleden Rumların işledikleri cinayetin izlerini de görmeye gelen Türk ya da yabancıların sayısı da ne yazık ki azdır. Çünkü, bu tür tanıtma olaylarındaki beceriksizliğimiz bilinmektedir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bilmeniz ancak, gerçeği öğrenmekle sağlanabilir. Gerçeğin ne olduğuna ise “sınırsız bir ifade özgürlüğü”ne sahip olarak ulaşabiliriz.
Sayfa 218Kitabı okudu