Orhan Birgit Sözleri ve Alıntıları
Orhan Birgit sözleri ve alıntılarını, Orhan Birgit kitap alıntılarını, Orhan Birgit en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Geride CHP ile MSP’nin birlikte hareket etmeleri seçeneği kalıyordu. Ecevit bu seçeneği bir umut olarak gördü. Ve iki parti arasında uzun bir görüşme maratonu başladı. CHP adına görüşmelere genel başkanın yanı sıra Turan Güneş ile Hasan Esat Işık katılıyordu. Mecliste genel başkanın çalışma odasında süren bir buluşmadan çıkan Işık, yüzü al al yanıma geldi ve “Ben bunların adındaki ‘Milli’ sözcüğünü ‘ulusal’ anlamında kullanılmış bir kelime sanıyordum. Asiltürk ‘Biz milli sıfatını dini anlamda söyleriz’ demesin mi?” diye şaşkınlığını dile getirdi. Dönüşü olmayan bir yola çıkmış gibiydik. CHP ile MSP’nin kurduğu koalisyon hükümetinin ilk ziyaret yeri doğal olarak Anıtkabir olacaktı. Mozoleye yakın bir platformda sıralandık. Başbakan Ecevit, çelengi taşıyan askerlerin hemen arkasında, sonra tüm bakanlar kurulu olarak yürüyoruz. Yanımda Sanayi Bakanı ve MSP Mardin Milletvekili Abdülkerim Doğru var. Fütursuz bir şekilde kulağıma eğilerek, “Şimdi biz bir putun karşısında mı dikileceğiz?” demez mi.
Sayfa 88Kitabı okudu
Bülent Ecevit Yasa Şiiri;
“Elmalarda diş izi/senindir bu dişlem/yapıldı hanene/ gereken işlem/ Melekler de tanık/ suçlusun/işbu yasa hükmünce/ sen bir insanoğlusun/ insanoğlu/
MADDE BİR/ dünyaya gelmelidir/
MADDE İKİ/sevmeli sevilmeli/ dünyayı cennetin/ kendisi bilmelidir/
MADDE ÜÇ/ yaşama sevgisinin/ kökleri gönlünde/ insanoğlu günün birinde/ ölmelidir/ dönmelidir/ dudaklarında/ buruk bir elmanın tadı/
(DÖRDÜNCÜ MADDE OKUNAMADI)
işbu yasayı/ kim yürütür bilinmez/ bilinmeyen ellere/ karşı gelinmez.”
Sayfa 207Kitabı okudu
28 yaşında çılgın bir Kıbrıslı Rum, CHP Genel Başkanına ateş etmek istedi. Staviros Skopedrites adındaki saldırgan silahını etkisiz hale getirilecekti. O gece mahkeme önüne çıkartılan saldırgan Kıbrıs davasını duyurmak amacıyla Ecevit’i öldürmek istediğini söyledi ve 150 bin dolar kefalet karşılığı serbest bırakıldı. Ecevit olaydan hemen sonra yaptığı basın açıklamasında “Beni öldürmek isteyen kişinin ulusu ile kendi ulusumun dost olmasını sağlamak için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum” dedi. Bu kısa açıklama Ecevit’in içerden daha çok dışardaki kamuoyuna seslenişiydi.
Sayfa 134Kitabı okudu
Başbakan MGK’ya son durumu açıklarken stratejisini, müdahaleyi Londra ve Zürih anlaşmalarına dayandırarak yapmak istediğini söyleyecekti.Bu nedenle dışişleri bakanlığı bürokratlarından anlaşmanın aslı istenildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin dışişleri bakanlığında, “Yavru Vatan” diye söz ettiğimiz Kıbrıs’ta yaşayan soydaşlarımızın geleceğini böylesine yakından ilgilendiren çok önemli uluslararası anlaşmaların asıllarının bulunamayışı hazindi. Bakanlar kurulu Türkiye’nin garantörlük haklarının nasıl işletileceğini, o anlaşmalara göre belirleyecekti. Ama o anda telaşla yapılan arayış uzayıp da istek bir türlü yerine getirilemeyince benim ani refleksimle Basın Yayın arşivine girmek ve orada bulunan kopyayla yetinmek zorunda kaldık. Sadece bu durum bile, Türkiye’nin o ana kadar adadaki olaylar karşısında bardaş taşıncaya kadar nasıl kayıtsız kaldığını göstermiş olmalıdır.
Sayfa 97Kitabı okudu
1974 yılında Barzani’nin önderliğinde başlayan Kürt özgürlük eylemleri giderek Irak dışına ve Anadolu topraklarına da yansıyacaktı. 2012’de PKK terör örgütü olarak Abdullah Öcalan’ı önderliğe taşıyan hareketin ilk eylemlerini, 1968’de Ankara bir eşkıyalık olarak tanımlıyor ve tanıtıyordu.
Sayfa 93Kitabı okudu
Bülent Ecevit;
“Türkiye’de sanki bir maç oynanıyor. Bu maçta sahada siyasi partiler ve siyaset adamları var. Toplumun büyük kesimi ise tribünlerde maçın seyircisi durumundadır. Demokratik siyasal mücadelenin böyle seyirlik bir maç sayılmasında bir yanlışlık vardır. Demokrasinin böyle sanıldığı, böyle uygulandığı ülkelerde siyaset Türkiye’de de olduğu gibi çirkin bir oyuna, sonuç vermeyen kavgalı gürültülü bir çekişmeye dönüşecektir. Sonunda korkarım ki, biri çıkar düdüğü çalar. Herkes evine der ve bir anlamsız oyuna dönüşen demokrasi de böylece sona erer.”
Sayfa 168Kitabı okudu