Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Orhan Söylemez

Orhan SöylemezTürk Dünyası Edebiyatları Hikaye Çözümlemeleri yazarı
Yazar
Derleyen
Çevirmen
Editör
9.7/10
9 Kişi
55
Okunma
9
Beğeni
2.680
Görüntülenme

En Eski Orhan Söylemez Sözleri ve Alıntıları

En Eski Orhan Söylemez sözleri ve alıntılarını, en eski Orhan Söylemez kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bütün bildiklerimi ilk önce babalığımı yapan büyükannem Ayımkan ve onun kızı halam karakız Aytmatova'ya borçluyum. Görünüşte karakterde ve hâleti ruhiyede anneyle kızın bu kadar çok benzemesi dikkat değer. Benim için onlar ayrılamazdı. Sanki bir tekmişler ve ikisi de aynı büyükanne, aynı yaşlı ve genç kadın gibiydiler. ... Onlar ailenin geçmişini ve geçmiş zamanı anlatan öğretmenlerimdi.
Sayfa 90 - KaraM
12 Aralık 1928'de doğdum. Bu sırada 1918 ile 1920 arasında, bilmediğimiz bir yerde vefat eden dedem Aytmat'ı göremedim. Onun elinin her şeye yatkın olduğunu, marifetli olduğunu söylerler; dikiş dikermiş ve dikiş makinasını şehirden ilk getiren de oymuş. Bu yüzden ona makinacı Aytmat ismini takmışlar. Eyer yapar, kapkacak kalaylar, parlatır ve çok güzel komuz çalarmış. Arap alfabesini de okuryazarmış.
Sayfa 91 - KaraM
Reklam
Çocukluk sadece harika bir dönem değil aynı zamanda gelecekteki insan karakterinin tohumudur. Çocukluk gerçek ana dili öğrenmenin ve çocuğun -kız veya erkek- kendisinin dahil olduğu çevresindeki insanlarla, tabii çevreyle ve özellikle kültürle bağlarını hissetmeye başladığı dönemdir.
Sayfa 92 - KaraM
Büyükannem bana anadili sevgisini aşıladığının farkında değildi sanırım. (...) Büyükannem benim hayatımı halk hikayeleri, şarkılar ve hikaye anlatıcıları ve aşıklarla buluşmalarla süsledi, bezedi. Kendisi nereye giderse gitsin, ziyaret, düğün veya cenaze, beni daima yanına aldı, sık sık rüyalarını anlatırdı.
Sayfa 95 - KaraM
Savaş patlak verdiğinde hayat yeni yeni düzene girmeye başlamıştı. 1942'de annem bizi destekleyemediğinden okulu bırakmak zorunda kaldım. Bir kez daha savaşın zor şartları yüzünden fakirleşmiş köyümüz Şeker'de idim. Gençler arasında en bilgilisi olduğum için köy Sovyeti sekreterliğine tayin edildim. Bu iş için başka kimse bulunamadı. 14 yaşımda idim.
Sayfa 96 - KaraM
Çocukluğumdan beri edebiyatı sevdim. Okulda serbest konularda gönüllü kompozisyonlar yazdım. Enstitüde iken hayali edebiyatın beni tesirli altına aldığını fark ettim. En büyük arzum savaş yıllarındaki halkın sıkıntısını, çilesini ve savaşı anlatan tesirli, güçlü kitapların yazılması idi. Bu konu Kırgız edebiyatında henüz tamamen anlatılmış değildi. İstedim ki, Kırgız okuyucular savaşı konu alan en güzel kitapları okuyabilirsinler.
Sayfa 97 - KaraM
Reklam
20. yüzyılın sonunda totalitarizmin yıkılması ile birlikte kaybedip, yeniden bulmuş gibi eskiyi hatırlamış gibi, Türk halkları için yeni bir devir açıldı. Kavuşmaya, haberleşmeye, yakınlaşmaya fırsat doğdu. ... Gelecek elbetteki yeni nesillerin yapacakları hareketle, atılımlarla belirlenecektir. Benim demek istediğim bu değil, konu geçmişle geleceği birleştiren köprünün direkleri hakkında. Bu köprü bizim ortak zenginliğimiz olan eski Türk dilidir... Yeni bir devrin eşiğinde duran Orta Asya'daki Türk illerini, Turan ülkesini düşünüyorum. Gözüm yetiyor, hissediyorum. Bizim medeniyetimiz güçlenerek gelişecek ve ilerleyecek.
Sayfa 19
Türk cumhuriyetlerinin ortak edebi dilinin oluşturulması gerekmektedir.(...) Bir milletin dili yok olursa o milletin de ortadan kalkacağını göz önüne almak zorundayız.
Sayfa 18 - KaraM
Yüz Yüze
Eski Sovyet yazarlarının bir kolları ve bir ayakları bağlıydı. Bunun zararlarının yanı sıra bazı faydalarından da söz edilebilir. Yüz Yüze hikayesi ilk çalışmalarından ve benim için büyük önem taşır; kalbimde hala mümtaz bir yeri vardır onun. Yazdığım yıllardaki şartlar yüzünden söylemek istediklerini hepsini söyleyememiştim. Sürekli bir eksiklik duygusu içindeydim. Glasnost ve Perestroika politikalarının getirdiği şartlar Yüz Yüze'ye yeniden dönmeme yol açtı.
Sayfa 25 - KaraM
127 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.