...
Görmüyor gittiği yanlış yolu, sanırım, çoğunuz...
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz, ben ki evet Arnavudum...
Başka bir şey diyemem... İşte perişan yurdum!...
Vaktiyle medreselerde Arapça'nın ilim dili oluşunu tenkit ederken atalarımızı ağır şekilde suçlayanlar, iki üniversite ile sayısı elliyi aşan lisenin yabancı bir dille(ingilizce) öğretim yapmasını alkışlamaktadırlar.
İSLAM HARFLERİNİN MÜDAFAASI
"Boynumuz tutuldu batıya dönmekten" der rahmetli Nuri PAKDİL.
Batı'dan teknolojik ve ilmî açıdan almamız gerekenleri almak yerine alfabesini,giyimini ve ahlaksızlığını aldığımız üzücü durum.
Bu kitapta yazar Latince düşmanlığını değil, dünyadaki tüm Türklerin ve müslümanların ortak payelerinden biri olan İslam Harfleri'ne niçin sahip çıkmamız gerektiğinden (gayet geçerli sebep ve delillerle) bahsetmektedir.
Derdimiz geçmişe takılıp kalmak değil. Ancak 40 vagon dolusu arşivi Bulgaristan'a kağıt parasına satılmasını unutmadan, Osmanlının kağıt değil "Hazine-i evrak" ünvanını kazanan belgelere bugün bizim de şuurlu bir şekilde sahip çıkma zorunluluğumuzun farkına varmak..
Öyle dönemler oldu ki millî kütüphanelerimizden en çok yabancı bilim adamları istifade ediyor. Sebep belli: Osmanlı Türkçesi'ni öğrenmek aydınlarımızca gericilik kabul edilmekte. Ama yabancılar için ise hem kendi tarihini hem de 600 yıl ayakta kalmış bir devin serüvenini anlamak için muazzam bir hazine.
Yazmakla anlatmakla anlaşılmaz elbet, kafadaki tabuları içimizdeki önyargıları yıkmadığımız müddetçe..
Ne diyelim! Millî kütüphanemize bir girin lütfen.
Ecdadımızdan kalan tek bir eseri okuyamadan çıktığınızda içinizde bir yıkım oluşmuyorsa zaten diyecek laf kalmamıştır..
En kısa zamanda akıllanıp özümüze dönebilmek ümidiyle..
Hayırlı istifadeler..