Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özlem Kaya

0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
0
Beğeni
392
Görüntülenme

Hakkında

Özlem Kaya, yüksek lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü’nde doktora eğitimine devam etmektedir. Bir süre çevirmen olarak çalıştı, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi internet sitesi için makale çevirileri yaptı. Friedrich Ebert Stiftung Türkiye Temsilciliği’nde Türkiye’deki anayasa yapım süreciyle ilgili yarı zamanlı proje koordinatörü olarak görev yaptı. 2012 yılında beri Hakikat Adalet Hafıza Merkezi Hafıza Çalışmaları ekibinde çalışıyor.
Unvan:
Yazar

Okurlar

7 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bu dünyada adaletin sağlanacağına ve onu görmeye ömrünün yeteceğine inanç azaldıkça, ilahi adalete çağrı artıyor.
Reklam
Çocuklar da evin geçimini sağlamak için çalışmak zorunda kalanlardan. Burada, çocukların yaşadıkları deneyimlerin de cinsiyetlerine bağlı olarak çok net biçimde farklılaştığını belirtmeden geçmeyelim. Öncelikle, eşleri kaybedildiği sırada ailede evin geçimini sağlayabilecek büyük erkek çocuk olması kadınların omuzlarındaki yükü biraz alıyor. Çocuklar küçükse, okul çağına geldiklerinde ekonomik zorluklar yüzünden çalışma zorunluluğu nedeniyle eğitiminden ilk vazgeçilenler kız çocukları oluyor. Bu durumun sadece Kürt toplumuna özgü olmayan sebepleri de var, kadınlara işgücü piyasasında açılan alanların daha düşük ücretli işlerden oluşması da bunda etkili. Erkek çocukların dışarıda daha yüksek ücret alacağı işlerde çalışma olanağı olduğundan, toplumsal olarak evi geçindirmesi beklenen ve bunun gerekli koşulu olarak eğitimine öncelik verilen taraf onlar oluyor.
Kadınlar savaş zamanlarında hem artık savaşamayacak durumda olan hastaların, yaralıların, sakatların bakıcısı hem de geleceğin savaşçılarını yetiştirenler konumundalar. Örneğin, Irak Savaşı sırasında İran devleti dul ve bekar kadınlara bir miktar çeyiz parası vererek yaralı ve sakat askerlerle evlenmelerini teşvik ediyordu, böylece devletin kendi ‘kahramanları’na bakma yükümlülüğü ortadan kalkıyordu.
Kürtçenin yasal olmayan statüsü, kadınların yakınlarındaki diğer erkeklere bağımlılığını artıran bir durum olması nedeniyle üzerlerinde çok daha negatif bir etki yaratıyor ve kadınları erkekler karşısında daha savunmasız bırakıyor. Bu da erkek egemenliğini güçlendirici bir rol oynuyor, kadınlar ve erkekler arasındaki ayrımları derinleştiriyor.
Eşleri zorla kaybedilen kadınlar bazı örneklerde evin geçiminden tamamen sorumlu olurken, bazı durumlarda geniş aile içindeki işbölümünde artık evin geçimine ücretli çalışarak da katkı sunmak zorunda kalıyorlar. Kürt olmaları, kadın olmaları, Kürtçeyi kamusal alanda kullanamamaları, yaşadıkları coğrafyanın savaş koşullarının da etkisiyle eğitim alamamaları, yine aynı koşullar sebebiyle işgücü piyasasında hiçbir pazarlık güçlerinin olmaması, bulabildikleri her işe razı olmak zorunda kalmaları nedeniyle bu kadınlar işgücü piyasasının da en dezavantajlı konumuna yerleşiyorlar. Kadınların kendi geçimlerini sağlamak üzere yaptıkları işler arasında mevsimlik işçilik özel bir yere sahip. Görüştüğümüz pek çok kadın, çocuklarını da yanına alarak Muğla, Mersin, Denizli, Aydın, Düzce, Yozgat, Muş, Van, Adana, Manisa ve daha pek çok farklı ile çalışmaya gitmiş.
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok