P. D. Ouspensky kitaplarını, P. D. Ouspensky sözleri ve alıntılarını, P. D. Ouspensky yazarlarını, P. D. Ouspensky yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birincisi, güçlerin sapma ilkesidir.
İkincisi, dünyada hiçbir şeyin aynı yerde kalmaması ya da olduğu gibi kalması, her şey hareket eder, her şey bir yere gidiyor, değişiyor ve kaçınılmaz olarak ya gelişiyor ya da aşağı iniyor, zayıflıyor.
Bir bireyin eylemlerini kendinden kaynaklanmış olarak görüyoruz. “Kitleler” in dış uyaranlara uyan otomatlardan oluşabileceğini ve bireylerin iradesinin, bilincinin ya da eğiliminin etkisi altında değil, muhtemelen çok uzaklardan gelen dış uyaranların etkisi altında hareket edebileceğini düşünmüyoruz.
Bizim için mümkün olan belirli bir konunun en eksiksiz bilgisi ancak onu zihnimizle, hislerimizle ve duyumlarımızla eşzamanlı olarak incelersek elde edilebilir. Doğru bilginin arayışında çabalayan her insan böyle bir algıyı yakalamayı hedeflemelidir.
İç köleliğinin baş sebebi cehalettir ve her şeyden önce, insan kendisi hakkında cahildir. Kendini bilmeden, makinesinin çalışmasını ve işlevlerini anlamadan, insan özgür olamaz, kendini yönetemez ve her zaman köle ve ona etki eden güçlerin oyuncağı olarak kalacaktır.
Özgür olmak, kölelikten kurtulmak için: bir insan, bulunduğu konumun biraz bilincinde olduğunda çaba göstermelidir. Onun için başka bir ihtimal yok ve hem içsel hem de dışsal bir köle olarak kaldığı sürece hiçbir şey mümkün değildir.
Geleceği bilmek için önce şimdiyi tüm ayrıntılarıyla bilmek gerekir, ayrıca geçmişi de bilmek gerekir. Dün olan neyse, bugün olan odur. Ve eğer bugün dün gibiyse, yarın da bugün gibi olacaktır. Eğer yarının farklı olmasını istiyorsanız, bugünü farklı kılmalısınız.
Başlangıçta bir insan kendisi için başkaları ve kendisi tarafından yaratılmış binlerce küçük ama bezdirici yasaya tabi olduğunu anlamalıdır. Onlardan kurtulmaya çalıştığında bunu yapamayacağını görecektir.
İnsanın tabi olduğu yasalar yalnızca onlarla mücadele ederek onlardan kurtulmaya çalışarak incelenebilir.
Yanlış anlama, azalmak yerine çoğalır ve artar ve bunun aynı şekilde artmaya devam edeceğini düşünmek için her neden vardır. Ve bu gidişle insanlar birbirlerini gittikçe daha az anlayacaklar.