Sorunun merkezi buradadır. Gerçekten devrim isteyenleri düşündürmesi gereken şeyler vardır. Eğer gerçekten devrimden yanalarsa düşünme görevi olanlar vardır. Bir engelden başka bir şey olmayan bu boş seçim cephesinden kopmalı ve savundukları sınıfa göre sınıf tavırlarını ortaya koyarak gerçekten devrimci bir cephede birleşmelidirler. Öyle yapsınlar ve gerçekten bir araya gelsinler. Başkalarına sekter demek yetmez, kendinin de sekter olmadığını göstermen gerekir ve sekter olunmadığının gösterilmesi için oportünistliğin terk edilmesi gerekir, revizyonistlikten vazgeçilmesi gerekir. Diğerlerine gelince onların da bizi Hristiyan-sosyalizmin çıkmaz yoluna çekme çabalarına son vermeleri gerekir. Eğer devrimi istiyorlarsa bunu ispatlamalıdırlar, Sovyet ve Çin revizyonizminin kuyruğuna takılarak izledikleri yanlış yolu terk edip bunun için pratik adımlar atmalıdırlar. Yapmaları gereken ilk şey, tekrar ediyo- rum budur, bizim yanımıza Hristiyan-sosyalizmin yolunu temel alan tavırlarıyla gelmesinler. Marksizm-Leninizm-Maoizmi, esas olarak Maoizmi gerçekten kavrasınlar, bunu anlamadıkları sürece ilerleme kaydedemeyeceklerdir. Halk Savaşı yoluyla devrim yapmanın ne anlama geldiğini kavrasınlar. Anlayıp gözlerini açık tutsunlar çünkü gerçek reddedilmez ve kendileri dışında bütün dünyanın gördüğünü inkâr edemezler. Bu denli iktidar iştahlı olmamalıdırlar, kendi sınıf sınırlılıklarını berrak bir şekilde görmeli ve proletaryanın, sınıf olarak komünist parti aracılığıyla devrime önderlik ettiğini kabul etmelidirler ve bizi esas olarak ilgilendiren de budur.